Bir şairin mektupları elbette sıradan olamazdı. Her ne kadar sıradanmış izlenimi verse de.
Hastanede yatan eşine her gün bir mektup yazmak bile başlı başına ince, zarif bir hal. Yazdıkları ise bir o kadar dokunaklı. Lakin Ahmet Arif’in mektupları kadar işlemedi içime. Yahut içim işlememiş de olabilir, kim bilir. Her gönülde farklı nüanslar uyandıracağı aşikar. Kısaca mektup seven, Cemal Süreya sevenler için güzel bir eser.