Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bugün 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin 16. Yıl Dönümü O tarihte yedi, yaşındaydım, altı gün sonra ise sekizinci yaşıma basacaktım. Gece saat 03.02'de nedenini anlamadığım bir şekilde uyanmıştım ve ailemle evden çıkıyorduk. Üzerimde pijamalarımla... Çocuktum, pek hatırlamıyorum tabi... O depremden sonraki yaklaşık bir, iki haftalık süreyi evimizin yakınındaki parkta geçirmiştik. O parkta bizim gibi onlarca, yüzlerce çadır vs. kurmuş insanlar vardı.Bizim apartmanımız yıkılmamıştı çok şükür, lakin hatırladığım kadarıyla biraz hasar almıştı.O günlerde arabamızda veya parkta serdiğimiz şeylerin üstünde uyurduk. Depremden birkaç gün sonra bir sabah annem birkaç şey almak için alan eve girecekti.Ben korkmuştum, ya annem geri dönmezse diye.. Ama dönmüştü, şanslıydık biz. Gölcük'tekiler gibi enkaz görmedik. ''Sesimi duyan var mı?'' nidalarını ne duyduk ne de söyledik.O zamanlarda eniştem de mühendis idi.Yapımında yer aldığı birkaç binanın hasarından ötürü gözaltına alınmıştı, bu da yıllar sonra öğrendiğim küçük bir detaydı. 12 Kasım saat 19.00 suları.. Anneannemin evindeyiz. O gün kuzenimin doğum gününü kutluyorduk. Dayımın kızı, dört yaşına basmıştı. O an biz salonda otururken o sarsıntıyı çok bariz bir şekilde hissetmiştik. (7.2 şiddetinde, 17 Ağustos'tan sonra en büyük ikinci deprem) Çok şükür ağır hasarlarımız olmamıştı.Ben kaybetmedim, biz kaybetmedik ama yakınlarını kaybeden, o gün can veren on binlerce insan vardı.Öğrendiğim kadarıyla o depremden ötürü sadece bir kişi ölmüş. (Fayın içine düştüğü için) geri ise pencereden atlamalar gibi, durumlardan ötürü gerçeklemiş. Deprem konusunda ne kadar bilinçliyiz? Bilemiyorum. Okul dönemimde az da olsa deprem anınıda yapılacakları kırk yılda bir anlatırladı. Tatbikat yapardık falan.. Ama bunlar yeter mi? Tabiki hayır. Şili'de , Japonya'da yakın zamanda 8.8 - 9.0 şiddetinde depremler meydana gelmişti. Tabiri caizse beşik gibi sallanmışlardı. Ama ne kadar ölen veya yaralanan vardı?... Her yıl olduğu gibi profil fotoğrafıma siyah kurdela koyup ''Vefat edenleri saygıyla anıyoruz.'' diye yazıp bir sonraki 17 Ağustos'a kadar unutmak istemediğim için o tarihte yaşadıklarımı paylaştım. Bu dünyada doğal afetler, savaş, salgın hastalıklardan vs. ötürü acı çeken, can veren çok insan oldu ve olmaya devam ediyor.Bu dünyada zorbalıklar varken veya bir şekilde insanlar acı çekiyorken ben yastığıma başımı koyup huzur içinde uyuyamıyorum artık sevgili arkadaşlar. Bir sosyolog tabiriyle ''Dünyanın derdi benim derdim.'' oldu. Her neyse, fazla uzattım.Sevgiler, saygılar... Dilerim daha büyük acılar yaşamayız ve yaşamamak için bir şeyler yaparız ''İnsanlar'' olarak...
··
53 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.