Ahmet Eren, Kore 1952-1953 "Bir Türk Subayının Cephe Günlüğü" Kitabı almamdaki amaç tamamen tarihi sevmem ve bir konu üzerine bilgi eksiklerim varsa kitap üzerinden tamamlamaya çalışmaktı. "Bir Türk Subayının Cephe Günlüğü" yazısı da dikkatimi çektiği için büyük bir beklenti ve heves içinde almıştım fakat okumaya başladığım zaman okuma hevesim kırıldı ve kitabı okuyup bitirmekte çok zorlandım. Nedenine gelecek olursam; •Kitabı okuyamamın başlıca sebebi günlük olmasaydı. Olaylar kesik kesik anlatılıyordu ve bir bütünlük içinde değildi. •Cümleler çok kısa ve basitti. Hiçbir betimleme ve edebî cümle yoktu. Okurken kendimin ilkokul zamanlarında yazmış olduğum günlüklerin sayfalarını okuyormuş gibi hissettim. •Sayısal verilerin ve saatlerin gereksiz yere kullanılması bir müddet sonra okumanızı gerçekten zorlaştırıyor. "Hemen solumda 432 ve 614rakımlı tepeler, sarı biraz düzlük, sonra 442 ve 558 rakımlı tepeler.." "Akşamüzeri 19.30 ile 20.00 arasında 2 tam istikametinde 3 adet sarı aydınlatma.. " vb. şeklindeki cümleler sürekli geçiyor, dikkatinizi dağıtıyor ve olayların akıcılığını bozuyor. •Tarihi bir kitabin bilgi vermesi gerçekten olanaksız ama hiç yeni bir bilgiye rastlamadım. Tamamen zevk için okunabilecek bir kitaptı ama zevk için okuyacak kişilere de pek önermiyorum. • Kitapta olmasını istediğim şey ise bir subayın ailesinden ayrı kalıp acısını, özlemini dile getirmesiydi. Yazarın okuyucusuna bunu hissettirmesini isterdim. Bu konu üzerinde az durulmuş ve " Allah ayrılık vermesin." "Allah kimsenin başından ailesini eksik etmesin." gibi cümlelerle bu konu geçiştirilmiş. Benim için yanlış kitap seçimi oldu. Öneride bulunabileceğim bir kitap değildi maalesef.

Kore 1952-1953Ahmet Eren · Destek Yayınları · 201716 okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.