Gönderi
Üsküdar’ın, kendine has bir adabı bir yaşam tarzı olduğu dönemlerde bir küçük attar dükkanının ve bu dükkanın müdavimlerinin anıları var bu kitapta. Bu satırları yazan müellifin Türkiye’nin ilk atom mühendisi olduğunu İstanbul Üniversitesinde dekanlık görevinde bulunduğunu sonradan öğrendim. Kendisi de attar dükkanın müdavimlerinden olan yazarın çevresindeki herkes dolaylı veya dolaysız Türk kültür hayatında güzel izler bırakmış. Eskiden bir ayakkabı dükkanı bir çayhane bir attar dükkanı hepsi birer sohbet meclisi bir edebiyat mahfili olmaya kadirmiş. Kitapta sayfalar ilerledikçe yani yıllar 2000lere doğru geldikçe neleri kaybettiğimizi kaybettiklerimizin yerine ne kadar sığlarını koyduklarımızı, zamanla nasıl avâmlaştığımızı görmemek görüp de müteessir olmamak mümkün değil.
6 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.