İlk edebi eserimiz olmasına rağmen çok geç okuma fırsatı geçti elime. Fakat kitabı okurken ister istemez bazı düşüncelere daldım. Kitap evlerinde, ünlü kitap satış mağazalarında, internette, kısacası kitap satılan ve paylaşılan her yerde edebiyatla uzaktan yakından alakası olmayan kitapların ''çok satanlar'', ''çok okunanlar'' gibi kategorilerde bulunması beni çok endişelendirdi. Yıllar öncesinde kitap yazmak, yayımlatmak bu kadar zor iken ve nice yazarların belki de yayımlatamadıkları nice eserleri heder olmuşken, günümüzde onlarca okunmaya değer sayılmayacak kitabın basılması ve hatta bunlara ''kitap'', ''eser'' denmesi çok üzücü.
Kitabı okurken bir yeşilçam filmi tadı hissediyor insan. Okumayı gerçekten sevmeyenler için sıkıcı gelebilir. Fakat edebiyatı sevenlerin mutlaka okuması gereken bir eser. Zira çok fazla duyulmamış, okunmamış kelime barındırıyor kitap. Özellikle betimlemeri çok hoş Namık Kemal'in. Ben çok sevdim. Hikaye ise baştan biraz sıkıyor gibi gelebilir fakat kitabın son sayfalarındaki heyecan gitgide artıyor ve bir an önce sonun gelmesini istiyorsunuz. Düşündürücü birçok şey bulunabilinir kitapta. Ve sonu şöyle bitiyor, ''Son pişmanlık fayda vermez.''