Kadının herhangi bir şey yapmasına, dolayısıyla kendini yetkin bir kişi olarak kabul ettirmesine izin verilmez. Ne denli sayılırsa sayılsın, erkeğe bağlı, ikinci planda kalan, asalak bir varlıktır. En büyük talihsizliği , varoluşunun anlamının kendi elinde bulunmayışıdır. Bu yüzden de, aile içi yaşamdaki başarı ya da başarısızlık onun için erkekten daha önemlidir: erkeğin yurttaşlığı, üreticiliği kocalığından önce gelir; kadınsa her şeyden önce , çoğu kez yalnızca eştir; çalışması onu içinde bulunduğu durumdan kurtarmaz.