Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İnsan farklı aidiyetlere sahip olarak gelir dünyaya ve her bir aidiyet diğer insanlara bağlanmak için bir nedendir. Zamanla aidiyetler arasında bir çatışma olur bu çatışma da insanlarda bir kimlik bunalımına dönüşür. Rastlantısal olarak kazandığımız kimlikleri kutsallaştırır bunlar için ölür ve öldürürüz. Örneğin; Kürt ve Müslüman kimliğe sahip olan ben Budist bir Hintli ya da Orta Amerika'da bir Aztek olarak dünyaya gelebilirdim rastlantısal olarak kazandığımız bu aidiyetlerimiz öncelikli varoluş gerçeğimiz olan insani duyguların önüne geçer. Bu aidiyetlerimiz o kadar çok ki bunlardan iki tanesi insanlık tarihine yön veren uğruna milyonlarca insanın öldüğü aidiyetlerdir; Din ve Irk. Varoluşun dayanılmaz ağırlığından kurtulmak, yaşama bir anlam vermek için herşeyi yaratan bir tanrının varlığına inanma gereksinimi duyarız çünkü; "tanrısız ve efendisiz geçen günlerin yükü korkunçtur" bu korku insanlk tarihinde bir çok din yarattı, kimi ateşe, kimi suya, kimi ineğe, kimi metafizik bir öğeye ve hatta kimi kendi yarattığı bir heykele taptı. İnanç duygusu ile birçok savaş yapıldı herkes inandığı tanrı için savaştı, onun için öldürdü. Tanrı yarattı ve yarattığı varlıklar birbirini öldürdü. Aidiyet duygusunun ağır bastığı ikinci durum ise Irk ve milliyet kavramları. insanlar dünyayı parselleyip birbirleri arasında paylaştı ve üzerinde yaşadıkları kara parçasına vatan dediler. Sınırları belirlenmiş bu kara parçası içinde yaşayan insanlar diğer kara parçasında yaşayan insanlara düşman oldular, birbirlerini sınıflayarak her birine farklı bir sıfat buldular, insanlığı bölerek farklı farklı milletler oluşturdular. Kutsal saydılar kendilerini diğerlerinden, birbirleri üzerinde egemenlik kurdular. yaşadıkları toprak parçasını kutsal saydılar toprak için ölmeyi ve öldürmeyi kahramanlık olarak gördüler. Din ve milliyet olguları arasında sıkışan insanlar asıl cevherleri olan insanlığı unuttular, öldüler ve öldürdüler.
··
9 görüntüleme
Hıdır Y. okurunun profil resmi
"Varoluşun dayanılmaz ağırlığından kurtulmak, yaşama bir anlam vermek için herşeyi yaratan bir tanrının varlığına inanma gereksinimi duyarız" arkasindan "tanri yaratti ve yarattigi varliklar birbirini öldürdü" diye yaziliyor. Celiskili bur durum. Celiskilerden ziyade guzel bir yazi. Savaslar ve nedenleri irdelendiginde, bu iki nedeni görmekteyiz. Yanliş anlamaya sebebiyet vermemek icin: savaslarin sınıf temelli olduklarini hatirlatir ancak bu sebebin üstünun devamli din ve vatan kavramlariyla örtüldüğünü belirtmek isterim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.