Kavrulmuş gül ve ruhun rüzgarı
Değiştirdiler beyazlıklarını
Uzakta güvercin şu az biraz parıltı
Düş ya da gözyaşı oldu
Yanıklar içinde ateşe verilmiş gözünü açtı
Günün bu yanında uyuklayan kadın
Ve uzun arzuların bütün o ağaçları, sırtları
yağmurda!
Akan özsuları bir bir söyleriz
Ölgün çarpan yüreğin labirentlerinde
Bende bir gölge feneri var bu ülkenin!
Bir gözyaşının başka bir gözyaşından olması gibi
Sonunda hiç duyulmamış bir kızböcaği
Varolmanın ucundan kaçar ve titrer
Sayfa 62 - Oğlak Yayınları