Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

302 syf.
7/10 puan verdi
·
22 günde okudu
"Leyleklerin Uçuşu" polisiye deyip geçiştiremeyeceğimiz bir roman ki zaten Grangé bu özelliğiyle meşhur bir yazar. Aynı zamanda didaktik, akışkan, süprizlerle dolu ve politik diyerek de geçiştiremeyeceğimiz bir roman, ki zaten Grangé bu özelliğiyle de meşhur bir yazar ( : Yine de ben, bu inceleme boyunca "polisiye" ifadesini kullanıcam. Kral kitaplara konulan en boktan isimler listesinde ilk onda yer alsa şaşırmayacağım kitaplardan biri "Leyleklerin Uçuşu" olurdu. Big Cats Diary tadında bir sunum ve kitabın kapağında görünen leylek de sanırım uçuşuyla bahse konu olan esas oğlan oluyor. Zeki, çevik polisiye okurları bunu ilk bakışta anlamışlardır(!) Grangé, polisiye aleminin babagalli sayılabilecek kitaplarına, makale başlığı tadında(makaleleri severim,o ayrı) isimler ve ucuz kapak resimleri seçmesiyle veya buna müdahele etmemesiyle de meşhur bir yazar. Tabi bunlar benim şahsi fikirlerim olup, bir genelleme yapmaya yetecek bir altyapı oluşturmaz. Yine benim şahsi kanaatimdir ki kitapları iki kez okunmaya değecek üç beş polisiye yazarından biridir Grangé. Bunun nedenini anlamak için "Leyleklerin Uçuşu"nu okumalısınız. Yine anlamazsanız bir de "Kızıl Nehirler"i okumalısınız. Yok yine anlamazsanız o zaman bir kere okuyun. (Yalnız polisiyelerden bahsediyorum tabi. Mesela bir "Suç ve Ceza" her sene bir kere okunması, en azından göz atılması gereken bir eserdir. En olmadı hala kitaplıkta durup durmadığı bir kontrol edilmelidir mutlaka) Çingenelerin hikayelerine değinilen kısım gerçekten kısa bir "Çingeneler Zamanı" sahnesi gibiydi. "Ederlezi" yi duydum. Çok yalın,net,kısa cümleler ve lüzumsuz detaylardan uzak bir anlatım kitabın en güçlü silahı bence. Aksi durumun söz konusu olduğu başka polisiyelerde ve gerilimlerde olduğu gibi, merak içersinde olayın nereye bağlanacağını bir an önce anlamak adına, arada yuttuğum bir cümle,bir isim, bir detay olmadı. Geriye dönüp kontrol etmek durumunda kalmadım. Grangé'in bunun üstünde çalıştığını düşünüyorum. Yazarın uslübuyla ilgili bir yorum yapacak olsam, okuyucuyu boşluğa ittirmeden önce kanatlandırıyor diyebilirim, en azından hafifletiyor. "Okuyucuların Uçuşu" Romanın kahramanı(leylekleri saymazsak) ismini Antakya'dan almış bir Fransız. (Antioche, Antakya, leyleklerin göç yolu üzerinde yer alır). Türkiye ve İstanbul da hikayenin küçük bir bölümünü işgal ediyor. İsrail'de "kibutz" adı verilen ortaklaşa yaşama anlayışının(bir nevi sosyalizm)süregittiği bir bölge olduğunu bu kitaptan öğrendim. İsrail'in kuruluşunda önemli payı olmuş. Çocukların bile ortaklaşa yetiştirildiği marksist tabanlı bir sistemmiş. Dip not olarak geçeyim buraya. Kibutz, İbranice'de 'ortak yerleşim' anlamına geliyor. Kurguyla gerçeği ayırt etmek kaydıyla, leylek göçleri, kalp naklinin matematiği, pigmelerin yaşantısı, elmas madenciliği,sömürücülüğü ve "asıl yoksulluğun başladığı kıtalar(Afrika hariç değil)" hakkında önemli bilgiler edinebiliyoruz hikaye boyunca. Bu tarz bilgileri, vikipedigillerden değil de bu tarz hikayelerin içinde gezinirken edinmek her zaman tercihim olmuştur. Çünkü insanın ruhuna dokunmayan bilginin pek de işlenip filizlenebildiğini düşünmüyorum beynimizde. Bu açıdan da umduğumu bulduğum bir kitap. Sert, irkiltici yer yer tiksindirici bir olaylar silsilesi, Grangé'in her bölümde ayrı ayrı özenle kapladığı bir arka dekorun önünde film şeridi gibi akıp gidiyor. Ustaca bir çeviri. Puanım yüksek velhasılıkelam.
Leyleklerin Uçuşu
Leyleklerin UçuşuJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 202010,5bin okunma
·
19 görüntüleme
Şen Ay okurunun profil resmi
Elinize sağlık, güzel inceleme olmuş..
Tauman okurunun profil resmi
Teşekkür ederim çok
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.