1980’lerin İstanbul’u.. Beyoğlu’nda Ülkü Lokantasının işletmecisi olan Kerim Ülkü aynı zamanda özel bir dedektiftir. Bir gün esrarengiz bir mektup geçer eline ve birden bire 13 yıl önce işlenmiş bir cinayetin soruşturması içinde bulur kendini. Polisiye romanların klasik sorusu katil kim? ekseninde başlar araştırmalar.
Öncelikle kitabın dili oldukça sade, sizi hiç mi hiç yormadan okunan türden. Nitekim kitabın ilk yarısında her bölüm farklı bir karakterin ağzından aynı olayı anlatıyor , açıkçası buralarda biraz sıkıldım birbirinin tekrarı şeyleri okumaktan ama belirttiğim gibi kitabın akıcılığı yine de kolay okumamı sağladı. Gelgelelim ip uçlarının toplanıp, mantık sırasına konup cinayetin çözümlendiği aşamalar muazzam bir şekilde ilerledi ve çok keyif aldım. Ve sonu benim için tam bir vurgun oldu diyebilirim :) İşte son derken “son”un son sayfaya iliştirilmesi de okuyan herkeste bir şaşkınlık yaratacaktır diye düşünüyorum.
Klasik polisiye sevenlere kesinlikle tavsiyedir..