Gönderi

Bir aralık kilise yaptırmaya kalkıştı.Tabii bunu da kendi başına, mimara filan danışmadan yapmaya kalktı.Tuğlaları pişirirken bir ormanı yaktı.Temeli bir katedrale göre hazırlattı; duvarlar tamamlandı, kubbe yapılırken yıkıldı. Yeremey Lukiç ikinci bir kubbe oturttu, o da düştü. Üçüncü defa da aynı şey oldu.Bu kez Yeremey Lukiç'i bir düşüncedir aldı: İşin içinde iş olmalıydı..Uğursuz bir büyü ona engel olmak istiyordu...Bunun üzerine köyde ne kadar kocakarı varsa hepsini sopadan geçirdi.Kocakarılar dayağı yediler ama kilise gene kubbesiz kaldı.
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.