Kitap bitti..... içimde derin bir hüzün hüküm sürüyor. Tüm arızasıyla, günahıyla, bosvermişliğiyle, koyvermişliğiyle, saçmalığıyla ,',edepsizliğiyle, ümitsizliğiyle, hüsranıyla ve ayyaşlığıyla iyi ki varsın Henry Chinaski! Bukowski’nin daha önce bir kaç kitabını okumama rağmen bu kitap kadar etkilendiğim olmamıştı. Bu kitap sıradan bir adamın, nasıl Bukowski olup ekol haline geldiğinin en güzel anlatılmış hali. Sayfaları kelimele sığdırıp, 20 yaşına kadar hiç bir kadınla seks deneyimi yaşamamış bir seks müptelasının hayatını , çocukluğunu, acılarını, hüznünü anlatıyor. Bukowski, ilk dayağını 8 yaşındayken babasından yiyor. Ve bu dayaklar sürekli devam ediyor. Sevgisiz geçen bir çocukluk dönemi Bukowski’ nin ruhunda derin yaralar bırakıyor. İnsanların gücüne değil , kelimelerin gücüne inanan bir adam O. Ve o hep inandığını yaptı , toplumun ahlak kurallarına sırt çevirip, en güçlünün bile yalakası olmayı gururuna yediremeyip arkasında onun fikirlerini, yaşam tarzını örnek alan sayısız insan bırakan bir ekol. İnsanın beynine inmiş bir balyoz etkisi yaratan basit yazılmış ama güçlü cümleler barındıran değerli ve okunmaya değer bir eser. Okuyun !!!