Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Saçmalama
Bir insana ne zaman deriz “saçma sapan” konuşma veya “saçmalama diye? Saçma kelimesi dilimizde akla uygun olmayan, aykırı, yersiz söz anlamına gelmektedir. Yani saçma sapan ve saçmalama derken, aklımıza uyduramadığımız, topluma uygun olmadığını düşündüğümüz sözleri kastediyoruz. Peki bir kişinin sözleri hep akla mantığa, toplum esaslarına uygun olmak mı zorundadır? İnsanların saçmalama özgürlüğü olamaz mı? Toplumsal olarak bu sözleri kullanırken asıl derdimiz, farklı olanı bertaraf etmek, bizden olmayanı elemek, aklımızın ya da toplumsal hafızamızın hazmetmediği/hazmedemediklerini kibarca dışarıya doğru itmektir. Yani kısacası derdimiz farklılıkladır. Renkli olandan nefret ederiz. En sevdiğimiz renkler: siyah, beyaz, gri ve laciverttir. Bizden olmayan yansın isteriz. Taraf olmayanın her daim bertaraf olduğu bu coğrafyada bitevi bir şekilde farklı, aykırı olanın canı çıksın kuralı işler. Muhyi’nin “Zahit Bizi Tan Eyleme” nefesinde söylediği mısralardan güç alarak yazdıklarımla -kendimce- saçmalama özgürlüğümü kullanıyorum. “Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz” Haydi başlasın artık saçma sapan sözler konçertomuz. Dudaklarına silikon tabancası ateş etmiş, büzünce açılıyor kırmızı Instagram gülleri. Sosyal medya fenomeni olma yolunda güzelleşmek isteyen hanım kızlarımıza, prenseslerimize, kraliçelerimize ve bilcümle üstün sıfatı üzerinde toplayan “gold digger”lara; yazar, blogger, youtuber, diyetisyen, yaşam koçu, kuantum uzmanı, yoga ve pilates eğitmeni, spiritiüel danışman Işıl Işıldak’dan mucizevi bir karışım: zakkum kökü ekstraktı. Yalnızca bir adet tablet içeren mucizevi iksirde (ürünümüz bir gıda takviyesi olup kesinlikle ilaç değildir; lütfen taklitlerinden sakınınız) adeta ölüm zayıflığı ve güzelliği sizleri bekliyor. Sınırlı sayıda üretilen ürünümüzü sakın kaçırmayın. (Zakkumun Kökü Organik Gıda, Tarım, Hayvancılık, Ticaret, Turizm, Otomotiv ve tabii ki de İnşaat Ltd. Şti.) Güzellik dediğin, zeka dediğin, para dediğin nedir ki ey insanoğulları ve kızları; ameliyat masasına uzanınca doktor neşteri vurduğunda, tenin altında yatan et, damar, kemik ve kandır. Ne demiş Aşık Veysel: “Beni hor görme kardeşim, sen altınsın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz sen gümüşsün ben sac mıyım?” Arzı endam eyler bol dekolteli, üç kat badana boyalı plaza çift kaşar tostu. Kaşarları da itinayla “merge” eder USA’dan MBA’li CEO efendi. Gözlerinden “handle” ile “push” akıyor, plaza ablalarına özenti yeni mezun yavru kuşun. Kariyer basamaklarını Usain Bolt “sprint”iyle atlar kızımız varsa arkasında şiş göbek bir kallavi amca. I love you beybisi, öpsün seni “airbag”li gold digger dudakları. Ah canım senin yüzüne mi tükürdüler ama ultra zengin tükürüğü o, şifalıdır şifalı. Şöyle tükürüğü iyice bir yüzüne yay, sıva bak nasıl da güzelliğine güzellik katacaksın. Yeni ürünümüz, piyasaları altüst edecek müthiş icat, işte karşınızda: Tükürmaç. Dakikada yüz kez tükürme gücüne sahip bu tam otomatik aleti kullanarak hem sizi güzelleştiriyor hem de şans kapınızı sonuna kadar açıp zengin olma hayallerinizi gerçekleştiriyoruz. Platin, silver ve gold olmak üzere üç tipi olan ürünümüzde, platin satın alanlar için zengin, silver için çok zengin, gold içinse ultra zengin tükürüğü kullanıyoruz. Suratınıza okkalı bir tükürük yeme fırsatını sakın ama sakın kaçırmayın. Beybisi, ben şu sokaktaki hayvanlara çok acıyorum, bu soğukta şimdi üşüyorlardır. Değil mi ben de çok üzülüyorum, hatta geçen Berkecan’la konuşuyorduk, birkaç tane sahiplenelim dedik. Kızım ne sahiplenmesi, ne diyorsun sen. Benim safkan, alırken bir sürü para döktüğümüz güzeller güzeli minnoş Scottish Fold kızımın yanına ne idiği belirsiz kedi mi alacağız? Ay söylerken bile fena oluyorum. Benim, beni, ben, benn, bennnn... Meee… İstanbul’u terk edip hayatın keşmekeşinden sıyrılsak, şirin mi şirin kuzularımız olsa, organik hayatı buram buram yaşasak, tertemiz hava, bol oksijen ne güzel olur değil mi Sudesu? Ay hayatım hiç güzel olmaz mı, gideriz denize sıfır doğal cennet bir koya, üzerine kondururuz en betonarmesinden bir triplex villa. Merkezde bir butik, luxury bir coffee shop, bir de steak restoran açtık mı değmesin keyfimize. Restoranın ismi de aklıma geldi -ay ben ne de süperzeki bir kadınım: “Kuzuların Sessizliği Steak House”. Bizim oğlanın ismini de Başarı koydum. Başarı Başarır, yedi göbekten başarılı ailemizin ismini daha da yükseklere taşıyacak; hedefimiz Everest Tepesi, kim tutar oğlumla beni. Başarırız Yapı, gururla sunar: Zindan İstanbul. Ultra, mega, hiper, süpersonik bu komplekste sizlere ayrıcalıklı olmanın daha da ayrıcalığını sunuyoruz. 7/24 Cehennem zebanisi kılıklı görevlilerle güvenliğin sağlandığı, izinsiz girmeye kalkanların üzerine pittbull salındığı, bu müthiş rezidans, home office, otel, AVM, SPA ve fitness salonlarıyla birlikte sürüsüne bereket yaşam alanlarının bulunduğu kompleksimizde lansmana özel indirimli fiyatları sakın kaçırmayın. Hem lansmandan yararlanırsanız, reklam yüzümüz Busemsu Öptümzade kan kırmızı badana boyalı airbag dudaklarıyla verecek bir öpücük size en kanlı canlısından. Kafam Çıfıt çarşısı ve aklımda bir sürü terane daha var ama heyhat en sonunda bir sona daha geldik ey sayın seyirciler ve seyretmeyenler. Sonsöz der ki: “Hayat, ‘ben’le bendir çalınca ve neyle ruhunu üfleyince dünyaya güzeldir.”
··
83 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.