Zvornik’te yedi yüzden fazla erkeğin öldürülüp, binlerce insanın işkence ve tecavüzlerden sonra şehirden atılacağını, hele de Srebrenitsa’da sekiz bin sivilin günlerce yakılarak, işkence edilerek öldürüleceğini nereden bilebilirdi ki masum Suada? Ve daha nice vahşeti... S.68
Bir topluluk diğer bir topluluğa nasıl bu kadar vahşice davranır.Bu zülme ortak olan bir insanın iradesi, duyguları, aklı nasıl bu kadar ölebilir, anlamak zor. Çok üzüldüm bu vahşetin ayrıntılarını okurken.
Bunların unutulmaması adına ve bu zulümlere karşı durmak adına yapabileceğimiz bir şeyler olmalı gerçekten. Bu anlamda yazarımız Mehmet Y. Hocamı takdir ediyorum. Şahsen ben bu konularda çok bilinçsiz ve ilgisiz olduğumu hissettim kitabı okuyunca. Dolayısıyla, umuyorum ki ilerleyen zamanlarda bu meselelere ayrıca vakit ayırıp bir şeyler yapabilirim.
Farkında olarak veya olmayarak, yaşantımızın bizi düşürdüğü ve bocaladığımız boşluklar, böyle güzel yazılmış edebi eserlerdeki tasvirler üzerinde düşünürken tatlı tatlı tamamlanıyor sanki. Bununla birlikte kitabın sonundaki aşk hikayesini okuduğumda, hüzünlü bir şarkıyı söylemekten duyduğum o anlatılmaz duygusal hazzı yaşadım sanki. Çok manidar bir hikayeydi.Böyle bir sevdayı hissedebilmek ve değerini bilebilmek ne büyük bir ilahi lutüf.
Ayrıca değinmek istediğim bir konu, kitapta ara ara yer verilen demokrasi ve laiklik konusudur.Mehmet Y. Hocamın ve diğer okurların fikirlerine saygı duymakla birlikte şu soruları gerekli titizliği göstererek her okurun kendi aleminde cevaplaması gerektiğini düşünüyorum. Atatürk ve İsmet İnönü bu vatana demokrasi ve laiklik ve bir takım yenilikleri getirirken ne şekilde getirdiler?Bazı masum insanlara ve onlar sadece dinlerini yaşıyor diye haksızlık hukuksuzluk yaptılar mı?Manevi değerlerimizin aleyhinde icraatleri oldu mu?
Bazı lider ve partiler olmuş; sağ eliyle dini Kur’anı göstermiş, böylece insanları ve gücü ele geçirdiğinde sol elindeki topuzu çıkarıp hepsini yola, kendince dine imana getireceğini düşünmüş.
Yine bazı lider ve partiler olmuş; sağ eliyle demokrasi, laiklik vb. yi göstermiş, o da insanları ve gücü ele geçirince dinsizlik topuzunu çıkarıp hepsininin medeni ve çağdaş insanlar olacağını düşünmüş. Ne büyük hatalar. Benim gözlemlerim bu yönde.
Yaptığı etkinlikliklerle 1k’ya farklı renkler katan ve gayret ve şevkiyle hepimizi yüreklendiren İnci Hocam’a, etkinlik vesilesi ile görüşlerinden istifade ettiğim tüm okurlara ve Mehmet Y. Hocam’a teşekkür ediyorum.