Dört yaşında bir çocuk olarak ayırdına vardığım şey o zamandan beri zihnimden silinmedi. Hayvan sömürüsü bizi şiddeti normal, rasyonel, gündelik bir hadise olarak görmeye koşullandırır. Bu, farklı cinsiyetler, renkler ve sınıflardan insanları birleştirerek veya bölerek toplumun her alanında meydana gelir. Annem bana feminizmi bu kitapla ve başka kitaplarla tanıttı ve tahakkümler arasındaki bağlantıyı gösterdi. Cinsiyetçiliğin “zararsızlığı” metalaşmış canlı varlıklar kültürünü destekler ki o varlıklar oldukları gibiyken yeteri kadar bulunmadığı için yönetici sınıfın heveslerine göre süslenmek, sergilenmek ve parçalarına ayrılmak zorundadır.