Gönderi

Avlunun ortasındaki restoran –salt yemek yiyenler yapıyı, pencerelerini, kuleyi görebilsinler de bulundukları yerin tarihselliğini duyumsayabilsinler diye- akvaryum gibi, tabandan tavana geniş, büyük camlarla çevrili. İftar biteli iki saat oluyor. Müslümanların “versace” giyen, dolar milyoneri, “Mercedes”li kesimi, oruçlarını seksen yıl boyunca yüzlerce insanın asıldığı bu avluda, tam darağaçlarının kurulduğu yere kondurulan bu “restoran”da açarken, Cumhuriyet dönemimin ilk açlık direnişinin yetmiş yıl önce tam burada gerçekleştiğini biliyorlar mıydı, diye düşünürken; kulağımı tırmalayan keskin fren sesi, sertçe açılıp kapanan kapılar; yanımdan hızla geçip avluya fırlayan kovboy kıyafetli adamlar, restorana şöyle bir göz atıp, yine fırtına gibi yanımdan geçerek otelin girişine seğirtiyor.
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.