Genellikle anı okumayı çok sevmesem de İran devrimine ve kraliyet yaşantısına ilgim çok fazla. Fakat anıların Kraliyet mensubu biri tarafından yazılması tabi ki taraflı bir bakış açısı sunuyor. Ama buna rağmen yine de bu kadına hayran olmamak elde değil. Fereh Diba aslında Azerbaycan kökenli olmasına rağmen, özgür Azerbaycan fikirlerine karşı gelmesi biraz hoşuma gitmedi, fakat İran kraliçesi olarak olaylara bakış açısını gayet normal buluyorum. Fakat kesinlikle bir külkedisi masalı olduğuna katılmıyorum, şayet Fereh zaten eğitimli ve dönemin iyi yaşam süren kesimine ait bir aileden geliyordu. Şahla tanışması sıradan halktan bir insan olsaydı kesinlikle mümkün olmazdı bence ya da Şah onunla bu kadar donanımlı olmasaydı evlenmek kararı almazdı. İran için yaptıkları gerçekten çok güzel şeyler ama yine de demokratik bir yönetim olmadığı kanısındayım. Buna rağmen yine de mevcut tutucu yönetime tercih edileceğini sanıyorum. Bu yüzden devrimin İran için hiç de güzel sonuçlar getirmediği konusunda katılıyorum. Kitabın beni en çok etkileyen kısmı ise o kadar lüks bir yaşantıdan bir anda sürgün hayatına geçiş yapmak ve sevdikleri için çaresiz bir şekilde çırpınması oldu. Anlatacak çok şey var kitap hakkında sadece orta kısımları biraz sıkıcı geldi bana.