Tarkovski'ye göre, sinamayı bu kadar büyülü ve çekici kılan şey, insanların yitirdikleri zamanı sinamada bulma ihtimalidir. Seyircinin peşine düşüp aradığı şey sadece geçmişte kalan değil, boşa geçip giden, kaybettiği bir zamandır da.
O aldığı biletle anılarını eksiklerini kapatmaya çalışır ve çoktan yitirdiği bir cennetinpeşine düşer.
Bu sayede, huzursuzluk ve iletişimsizlikle sıvanmış hayatın manevi boşluklarını da doldurmaya çalışır.