Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Cehennem Nasıl Bir Yerdir ? İnsanoğlu yeryüzünde kendi cehennemini yaratadursun. Geçmişten günümüze gelmiş geçmiş hemen her dinde günahkarlar için bir ceza yeri olarak tasarlanmış cehennem aynı anda hem korkulup hem de bu kadar çok merak edilmeyi başarabilen tek yerdir. Bu konuya ayrı ayrı bir çok yaklaşım varken genel olarak mimari şekillerini ve çalışma sistemlerini inceleyeceğimiz bir makale ile sizlerle birlikteyiz. Kelime olarak İbranicede ki Ge ben hinnom kökeninden türemiştir. Bu konuda teokratik kaynaklar dışında edebi olarak vücuda getirilmiş en büyük eser şüphesiz ki Dante Alighieri’nin İlahi Komedya isimli baş yapıtının Cehennem adlı kitabıdır. Kitap dünya’da o kadar büyük bir etki yaratmıştır ki Michalangelo, Bothicelli gibi ünlü ressamlar dahi kitapta anlatılan Cehennemi hayal güçlerinde canlandırarak resmetmişlerdir. Ki bu tablolar zaman içerisin de dünyanın en önemli sanat eserleri haline gelmiştir. Dante’nin Cehennemi 9 katlıdır. Sipiral şekilde merkeze doğru iner. Giriş katı Limbo’dur burada ne ceza vardır ne ödül. Dürüst dinsizler buraya atılırlar. Cehennem’in ilk akarsuyu Akheron da buranın sınırındadır. Daha sonra Cehennem’in ilk dairesi Limbus gelir. Limbus’taki ruhlar dürüst yaşam sürmüş, ama çoğu Hıristiyanlıktan önce doğdukları için vaftizden yoksun kalmış ruhlardır. Daha sonra asıl cehennem denilen bölüm başlar. İkinci dairede şehvet düşkünleri, üçüncü dairede oburlar, dördüncü dairede cimriler, savurganlar, beşinci dairede öfkeliler cezalandırılır. Beşinci daire ve altıncı daireyi “ağır suçluların bulunduğu”, içinde “sonsuza dek ateş yanacak olan” Dite kenti ayırır. Altıncı dairede sapkınlar, yedinci dairede başkalarına, kendilerine, Tanrı’ya saldırıda bulunanlar, sekizinci dairede kadın tellalları, din sömürücüleri, rüşvet yiyenler, hileciler, hırsızlar, bölücüler, simyacılar, kalpazanlar cezalandırılır. Dokuzuncu dairede de ihanet edenler bulunur. Kötülüklerin simgesi Lucifer’i de, cehennemden ayrılmadan önce yarı beline dek buzlara gömülü olarak görürler. Her katta giderek ağırlaşan o kata özel ceza şekilleri vardır. Hıristiyanlığın üçlem (teslis) ilkesini belirttiği için 3 sayısı orta çağda özel bir önem kazanmıştı. Bu sayı, bakışımlı bir yapısı olan İlahi Komedya’da da önemli bir işlev yüklenir. Her şeyden önce yapıtın tümü üçlüklerden oluşur. İlahi Komedya 3 ana bölüm içerir.Cehennem’in giriş kantosu dikkate alınmasa, her bölümde 33 kanto vardır. Kantoların toplamı olan 100 sayısı, 1 + 33 + 33 + 33 olarak ayrışır.33 sayısı 3’ün 10 la çarpımına yine kendisinin eklenmesiyle oluşur. 10 sayısı ise 3 x 3 + 1’den oluşan kusursuz bir sayıdır. 100’ün de kareköküdür. Beatrice, Araf’ın 30. kantosunun 73. dizesinde ortaya çıkar. Bu kanto 145 dize içerdiğine göre, Beatrice kantonun tam ortasında ( 72 + 1 + 72 = 145 ) ortaya çıkmış olur. 30 sayısı ise 10’ un üç katıdır. Bunun gibi Araf’ın altıncı kantosunda Floransa ile İtalya’nın durumu ele alınırken, Cennet’in altıncı kantosunda Iustinianus’ un ağzından Roma’nın tarihi özetlenir. İlahi komedyanın üç bölümü de “yıldızlar” sözcüğüyle sona erer. Göktanrı İnancında ise cehennem’e Tamu denir. 7 katlıdır. Tamuyu Yeşil demirden inşa edilmiş bir sarayda, gümüşten bir tahtta oturan Erlik Han idare eder. Ayrıca Erlik hanın altında Dünyada suç işleyenlerin ceza sürelerini ve şekillerini, hangi cehennemde ne kadar yanacaklarını kararlaştıran hâkimler heyeti vardır. Bu heyeti Sabıray, Arah, Toyer, Mala- hay ve Tarile temsil eder. Tamunun çok az ışık veren koyu kırmızı bir güneşi vardır. Birinci katı Demkâ Çok kötü kokan bir yerdir. Hesap görülme yeri olmasının yanı sıra azap çekilen diyardı. Demka’da bulunanlara Berşem denilirdi. ikinci katı Celde Şiddetli azap ve ceza mekanıydı. Cehennemlik ruhlar burada büyük acı çekerlerdi. Bu katın sakinlerine Tams denilirdi. Tamslar açlıktan birbirlerini yerlerdi. Üçüncü katı Arka Dev akrepler mekanıdır. Her birinin kuyruğu üç yüz boğumlu, at büyüklüğünde akrepler bu katın hakimleriydiler. Bunlara da Kubs denilirdi. Kubslar, açlıktan toprak yerlerdi. Dördüncü kat: Harba Ejderhalar katıdır. Kuyrukları zehirli dağlar kadar iri ejdarhalar bu kata düşenlere azap çektirirlerdi. Bu kat sakinlerine Celham denirdi. Buranın özel görevlileri Rakşaslar cehennemlikleri kaynar kazanlar içine atarlar. Cehennemliklerin vücutlarındaki et ve kemikler erir, tekrar yerine gelir, tekrar erir ve bu azap sonsuza dek tekrarlanırdı. Cehennem zebanileri, ateşle kızıllaşmış demirleri yerlerde baş aşağı yatırırlar. Dış yüzlerinden alevlenmiş kalın tulumlar etrafında tokmalayıp onların içine batırırlar. Bütün vücutları yanıp mavi, kırmızı ve beyaz yalınlar, kanallar gibi saçılıp akarlar. Binlerce yıl burada acı azaplar çektikleri halde sıcaktan canları üzülmez. Buradan çıktıklarında ustura, kasap bıçağı, daha başka kesim âletleri üzerine döşenmiş yerlere ve kızartılmış demirli yerde yatırılırlar. Ateşli büyük körükler, birçok korlü yığınları… İçlerinden her hangileri oradan çıktıkça… Küllü ırmağa düşerler. Irmağın dibinden on altışar parmak uzunluğunda demirli şişeler, dikenler döşenmiştir. Rüzgâr çıktığı zaman, o küllü ırmağın suyu burgaç olup, büyük büyük helezonlar oluşturur. Oraya düşmüş olan zavallı cehennemlikler dönen helezonla aşağı doğru iner ve o şişler üzerine düşerler. Bütün vücutları bu şişler yüzünden delik deşik olur. Bu ırmağın iki kıyısında ot, çimen biter gibi keskin usturalar bitip durur. Cehennemliklerden herhangi biri dışarı çıkmak için ırmağın kıyısına tırmandıkları zaman, bütün vücutları dilim dilim olup biçilir. O ırmak kıyısında Ege yüksekliğinde demirli bir ağaç vardır. On altıparmak uzunluğunda demirli dikenler de vardır. Hiç tükenmeyen alevler parlayarak yalazlanıp durur. Cehennem zebanileri, günahkârlara kızartılmış demirli kamçılar vurup, o ağacın üzerine çıkmalarını emrederler, onlar da korkup zorla oraya çıkarlar. Bütün vücutları kurumuş yaprak gibi hemen yanar. İçlerinden biri ne zaman aşağıya inecek olsa, ateşli demirler ve zehirli şişlerle vücutlarına vurulur… Beşinci katı Melsâ Bu katın sakinlerine Mahttat denilirdi. Çok kalabalık, vahşi ve yamyamdılar. Ağır taşlar taşır, taşları günahkarların ayaklarına bağlayarak onları cehenneme atarlardı. Altıncı kat: Secin = Cehennemlik ruhların günah defteri bu katta bulunan kuş şekilli Kutatalardaydı. insan elli, inek kulağı kuyruklu, keçi ayaklı bu yaratıklar; yemezler, içmezler, uyumazlardı. Dişilik ve erkeklik vasıfları yoktu. Bu kat sakinleri günlerini Göktanrı’ya ibadet ederek geçirirlerdi. Cinayet işleyenler, katiller ve cana kıyıcılar, secin cehennemine atılırdı. Secin cehenneminde zehirli kül ve sularla dolu büyük kazanlar aralıksız kaynar. Cehennem zebanileri, sayısız zavallıları o kazanlara atıp kaynatırlar. Etleri, sinirleri ve damarları eriyinceye kadar kavrulup pişirirler. Sivri kancaları ile dışarı çıkmak üzere olan başları aşağıya doğru sarkıtıp indirirler. O kazandan dışarı çıkmış olan baş, kapkara oluncaya kadar “Secin” adlı cehenneme doldurulur ve orada sıkılıp dururlar. Burada toplanmış zavallıları, ateşli çukura atıp iki demirli şişle yere çakmak üzere vururlar. Bir şiş ayağına vurulur, bir şiş ba­şına vurulur. Ateşte kızartılmış demirli şişlerle bütün vücutlarına vururlar. İşte, orada toplanmış olanların bu kadar acı azapları vardır. Bundan başka ölçüsüz, sayısız işkenceleri de vardır. Oradakiler çektikleri azaba dayanamayarak akıllarını yitirirler… Yedinci katı Acbadı Erlik Hanın katıdır. Erlik Han buradaki tahtında oturur, emrindekilere insanlara yaptıkları kötülükleri ve hileleri anlatır. Elleri ve ayakları vahşi hayvan pençeleri şeklinde Cüsum denilen kısa boylu yaratıklar bu katın diğer sakinleridir. Ye’cüc ve Me’cüc’u bu yaratıkların yok edileceğine dair inançlar da vardır. Acbadı cehenneminde, Nat ve Upanat isimli iki büyük kazan vardır. Nat adlı kazan, elli deniz genişliğindedir, Upanat denilen kazanın eni ise elli bir deniz büyüklüğündedir. Küllü su ile dolu bir halde kaynar. Bunun üzerine cehennem, Rakşas’ları zavallı cehennemlikleri tutup o kazanlara baş aşağı atarlar. Kazana atılanlar, büyük azap çekerler. Onların çektikleri azabın sonu gelmez, ne zaman kazandan dışarı çıkmaya çalışsalar, kızgın, sivri uçlu Trizul denilen üç dişli dirgenler ile yeniden aşağıya batırırlar… İslam inancı da cehennemi 7 katlı olarak tasvir etmiş ve her günaha göre farklı ceza sistemleri geliştirmiştir. Baş melek Malikle birlikte 19 görevlisi bulunur malik dışındakilere zebani ismi verilir. Zebanilerin merhamet damarları sökülüp alınmıştır. Bir insan yemek yerken nasıl zevkleniyorsa insanların acı feryatları da zebanileri öyle zevklendirir. Gözlerinden yıldırımlar saçan büyük vücutlu ateşi seven ve ateşle beslenen işkence görevlileridir. 1. Kata Cehennem denir ve azabı, diğer katlardan hafif ve daha zariftir. Bu kat, Hz Muhammed’in Ümmetinin âsileri için yapılmıştır. Burada ümmetin hafif suçlularına soğukla azap edilir. Ayrıca kış mevsimin de buranın nefesi olduğu bildirilmiştir. Fakat faiz ve yetim malı yemek gibi daha ağır suçlular için yine bu katta bulunan 70 denizin kıyısında ateşten 70 şehir bulunur. Bazı kimseler miğdelerinde akrepler ve yılanlarla eziyet görürken bazı kimselerde bu şehirler de ateşten sandıklara kapatılırlar. 2. Kata Lezza denilir. Hıristiyanlar burada bulunur. Azapları 1. Kat ile kıyaslanamayacak kadar fazladır Burada ateşle barışık son derece korkunç dünyada bildiğimizden çok daha farklı özel akrep ve yılanlar vardır. Ateş içinde yananlara daha fazla azap vermek için eziyet ederler. 3. Kata Hutame denilir. Yahudiler buraya atılacaktır. 4. Kata Sair denilir. Mürted olanlar şeytanlar, ifritler ve cinler buradadır. 5. Kata Sakar denilir. Yecüc Mecüc ve Ateistler buradadır azaplarla dolu meşhur Gayya kuyusuna çıkmamak üzere kapatılırlar. 6. Kata Cahim denilir Puta tapanlar ve Sihirbazlar için özel olarak hazırlanmış ve son derece yaratıcı türlü türlü işkence teknikleri ile zebanilerin en sevdiği katlardandır. 7. Kata Haviye denir. O, mülhitleri, zındıkları, yalancıları ve münafıkları kucaklayıcıdır. Firavun Nemrud gibi dünyada ilahlık davası güdenlerde buradadır. Onun ateşi, harareti, azap ve şiddeti hepsinden üstündür. Cehennemin tabakalarının tümü, yedibin tabakadan ziyadedir. Cehennem de Yılan akrep gibi hayvanların sokması, Başına topuzlarla vurmak, Aç bırakmak, Zakkum yedirerek bağırsakları parçalamak, Vücutları büyültülerek azabın şiddetlendirilmesi, İrinli su içirmek, Gayya kuyusuna atmak, Uçurumlardan yuvarlamak, Zifiri karanlıkta eziyet, sıkıştırılmış tüplere koyularak üzerine erimiş ateş dökmek, Büyük azap veren pis kokulara maruz bırakmak, Acıların her gün katlanarak çoğaltılması, Sonsuza kadar eziyet edilmesi gibi burada sayamayacağımız binlerce özel işkence tekniği vardır. Bir dip not olarak ekleyelim Cehennemin 1 katı dışında ki diğer katlarının işlevlerinde islam alimlerinde mütabık olunsa da isimlerinde tartışma vardır. Bazı islam alimleri katmanlara farklı isimlerce vermektedir.
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.