Osman Y. yorumladı.
Bu hikâye suya yazılmıştır. Kuytu bir köşede nemden ve dahası it bağlasan durmaz denilen bir yerde dökülmüştür cümleler çatlayan dudaklardan. Takvimler Mart ayını gösterirken; kapı aralığından gazete parçasına sarılı öğün yemeğini uzattılar. Göz ucuyla baktı bırakılan gazeteye; karanlık, isli odaya vuran güneş ışıklarının tozları havada görünür
··
223 görüntüleme
Öne Çıkan Yorum
Tayfun kardeşim eline kalbine sağlıklar diliyorum, kadınlar temalı hikayeleri okumaya seninkiyle başladım negatif ayrımcılık yaparak erkek kalemiyle başladım :) Klasik bir anlatımın olmuş, zararı yok çünkü bu ülkede ne yazık ki kadına verilen değer klasik bir şekilde yetersiz olmaya devam ediyor. Birkaç yerde hafif kopukluk var bazı kelimeler nedeniyle ama fazla göze batmıyor, sağolasın.
Eyvallah Osman abi, amatör benim cümle çatışlarım işte :) Birçok yerde çok fazla kopukluk var, farkındayım... Saf duyguda kalmasını seviyorum, editör gibi hikayeyi sürekli değiştirip asıl duygudan uzaklaştırmak istemiyorum. Her zaman ilk yazılanın kalması taraftarıyım. Belki çok ilerde yeniden okuyup kendi yazdıklarıma güleceğim... Ancak elimden gelen budur :)) Teşekkür ederim, bir nargile ısmarlayabilirim.
2 sonraki yanıtı göster
Eline sağlık , vurucu bir öykü, hüzünlü diğerleri gibi. Başka bir toplumda dede aşırı abartılı bulunabilir bu hikaye için, ama ne yazık ki bizim gerçeğimiz böyle. Bunun dışında konu iyi, hikayeye uygun, kurgu basit ama güzel. Anlatım akıcı ama bazı sıkıntılar var. İlk iki cümle metinden ayrılırsa güzel olur, yazarın girişi olarak. İkinci cümlede düşüklük var biraz. Metin içinde böyle bir kaç cümle daha var, bir kaç gün sonra tekrar okunursa göze çarpar. Zaman kullanımı bazı yerlerde değişiyor. Yine bir iki yerde 1. tekil şahıs anlatıcı giriyor hikayeye , olabilir ama daha iyi bir geçiş yapılması lazım belki. Tema nedeniyle belki mesaj kaygısı ön planda, bunlar da kurgunun güzelliğini bozuyor hikaye içinde. Ayrıca söylemeye gerek yok bazı şeyleri, öykü zaten gösteriyor okuyucuya her şeyi. Bir de mesela tarla sahnesi gibi bölümler hikayeden çok romana uygun, gereksiz öğeler var metin içinde. Kısaltılabilir. Genel olarak düşncelerim bunlar, ama söylediğim ve aşağıda bir çok okurun da belirttiği gibi güzel ve etkileyici bir öykü. Teşekkürler katkın için.
Eyvallah abim teşekkür ederim... Zaman ayırıp benimle ilgilendiği için mutlu oldum. Umarım daha dikkatli olur, daha güzide yazılar çıkarırız... Varlığın daim olsun.
Tam tamına hissettiğim ve düşündüğüm şeyler var hikayenizde 8 Mart ile ilgili olarak. Özellikle 8 Mart etkinliği yapılırken kız çocuğunun tam o esnada dedesinden dayak yemesi ve bu duruma hiç kimsenin karşı çıkmaması insanların iki yüzlülüğünü çok iyi yansıtmış. Kadınlara insan gibi davranmadıkça neyleyim ben yılda 1 günü? Yılın 364 günü aşağılama, dayak, taciz, işkence vs. ne ararsan var. 1 günü "kıdınlır gınınız kıtlı ılsın" vit vit vit. İstemem eksik olsun. Sırf bu nedenle ne kurumsal kutlamalara giderim ne de kutlama mesajlarını kabul ederim.
Bu arada hikayeyi beğendim, elinize sağlık.
Teşekkür ederim. Yorumunuza sonuna kadar katılıyorum... O sebeple "8Mart her şey için bir özür olur mu?" başlığıyla sunuldu. Daha temiz bir gelecek için kadınlara hak ettikleri değeri göstermeyi muhakkak öğrenmemiz gerek. Kadının egemen olmadığı milletler her zaman yozlaşmaya açıktır. Sevgi ile kalın.
1 sonraki yanıtı göster
Hikayede bulunan; “Bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz; Bir kadını eğitirseniz, bir kuşağı eğitirsiniz.” #BrighamYoung aittir...
Bak burada ne yazar diye baktım harika bir paylaşım var oku dedim kendime, peki okuma bilemeseydim ya ben bunu nasıl okuyup anlayacakım... Bizler şanslı olan kadınlarız.. Derim ve susarımm... 😔Teşékkürlerrrrr 👏👏👏👏👏👏👏👏👍
Sultan hayatı yaşadığımızı kimse inkar edemez... :) Keyifli okumalarınız olsun efendim.
1 sonraki yanıtı göster
Bir erkeğin kaleminden dökülen satırlar...Vay demekten kendimi alamadım Tayfun Bey. Bu çok iyiydi. Bir erkek olarak kadını 'insan' olarak görebilmek zamanımızda büyük meziyet. Zira kadın insandan başka her şey. Etiketler tahtası. Söylenecek çok şey var...Kısa keseyim...
Teşekkür ederim. Ancak her canlının hak ettiği değeri vermek gerektiğine inanıyorum. Canın varlığı elbette boşa değildir. Ne biz sizsiz ne de siz bizsiz nefes dahi alamayız... Kadının kutsallığını kabul edip, onların refahı için mücadele etmek biz erkeklere yaraşır durumdur. Allah sizleri başımızdan eksik etmesin.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.