"Her oğulda babayı öldürme arzusu vardır." Baba-oğul çatışmaları her toplumda görülür. Oğul her ne kadar babayı sevmese de, onun gibi olmak istemese de kaçamaz bundan. Çünkü "Kişiliğimizin gücü yalnızca özgürlüğümüzden değil, tarihten ve hatıralardan da gelir." Baba A ise, oğlu B görünümlü A'dır. Kimi zaman oğul babayı cezalandırmak ister. Baba oğlunun doktor olmasını ister, oğul öğretmen olmak ister ama zoraki tıp okur. Derslerinde başarılı olabilecekken olmamayı tercih eder. Böylelikle babasını cezalandırmış olur. Pek çok konu var bu kitapta sorgulanacak, üzerine düşünülecek. İnsan kaderinden kaçabilir mi? Duygularımız ve inançlarımız kaderimizi belirler mi? Kehanette babasını öldürüp annesiyle yatacağı öngörülen Kral Oidipus kaderinden kaçmaya çalışmasaydı, kader onu yine yakalar mıydı? Bir Nuri Bilge Ceylan filminden aklıma kazınan şu cümleyi hatırlıyorum: "Kaderinden kaçarsan kaderine varırsın." Pek çoğumuz geleceğimizi az çok tahmin edebiliriz ya da ettiğimizi zannederiz. Hiçbir kanıt ve kesinlik olmamasına rağmen sırf öyle hissediyoruz diye geleceğimiz öyle olacak sanıyoruz ve buna o kadar içtenlikle inanıyoruz ki bu varsayımlar gerçeğe dönüşüyor. Eğer kahramanımız inanmasaydı, kader onu da yakalar mıydı? Geleceğimizi biz mi belirliyoruz, yoksa bir el evreni şekillendiriyor mu? Neyiz, ne olacağız?

Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950.6k okunma

·

1 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Emre ????