Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Klasisizm Klasisizmi klasik vasıflara sahip edebiyat çığırının adıdır. 17. Asrın büyük Fransız muharrirlerinin eserlerinde müşterektir (Racine, Corneille, Moliere, La Fontaine, Boileau, Bossuet… ve 18. Asırda Voltaire) Klasik vasıfların üç taalluk sahası vardır: Konu, şekil, ruh. Klasik eser ilk çağ edebiyatının konularına yeni bir ifade şekli ve tazeliği verir. Doğruyu güzelden, aklı hayalden fazla değerlendiren ruhuyla adeta hendesi disipline sahip şekli arasında tam bir ahenk vardır. Klasik vasıflar daha ziyade objektif ve akli olduğu için, zamanın dışında edebi örnekler haline gelen eserlerde bulunur. Zamanımızın dünyaca tanınan birçok yazarlarının eserlerinde de bu vasıflara rastlanır ve onlar da klasik zümreye girerler. O takdirde klasisizm bir çığır, bir nazariye veya okul halinden çıkar ve bir sanat prensibi halini alır: Evrensel bir düşünce muvazenesi, bir duygu ve şekil muvazenesi ifade eder. Romantik edebiyatın sübjektif mahiyetinden gelen iç taşkınlıkları, hayal ölçüsüzlükleri ve gerçeği tahrif eden mübalağalar klasik eserlerde yoktur ( veya aklın müsamaha boyutlarını aşmaz). On dokuzuncu asrın en büyük Fransız tenkitçilerinden Sainte-Beuve’ye göre: “ En umumi karakteri ve en geniş tarifiyle klasik, sıhhatlerini muhafaza eden, devirleri ve sosyal çevreleriyle tam bir uygunluk ve ahenk halinde bulunan, kendi kendilerinden memnun (yani milletlerinden, zamanlarından, rejimlerinden memnun) edebiyatların vasfıdır.” Filozof Bergson’a göre: “Klasisizm’in esası prezisyon (muhtevasına tıpatıp uygun bir ifade vuzuhu)’dur. Klasik muharrirler söylemek istediklerini eksiksiz, bilhassa kesintisiz söyleyenlerdir. Yazılarında hiçbir teferruat unsuru, olmak lazım geldiğinden farklı ve fazla değildir. Çünkü “ bütün”ler parçada hazır ve mevcuttur. Klasik eser zamanının hadiselerine bağlı olmadığı için her zamana mensuptur.” Klasik eser akıl ve ihtiras arasında, birincinin lehine kurulmuş bir muvazeneye sahiptir. Hayal akıl düzeninden dışarı tek adım atamaz. Bu bakımdan insan için nasip olabilecek en yüksek olgunluk eseridir. Daima kendinden evvelki romantik devirlerin bir tepkisi olduğu gibi, kendisinden sonra romantik edebiyatın tepkisini de tahrik ve davet eder. Çünkü insanın aklı ve ihtirası arasında mücadele sonsuzdur ve zaman zaman birinin ötekine üstünlüğüyle, geçici bir zaman için sona erer. [Peyami Safa - Milliyet, 9 Aralık 1958]
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.