Allah'ım ne okudum ben böyle,neydi bu, nasıl hayatlar varmış? diyip durdum tüm gece. Düşündükçe uykularim kaçtı huzurumu kaybettim adeta. Doğa nasıl böyle insanlar barındırıyor ,toprak nasıl böyle insanların kendisine basmasına izin veriyor aklım almadı. Beyin hücrelerim dondu kaldı adeta. Zelzeleye uğradım sanki her sayfasında. Ben bu kadarı da olmaz dedikçe her sayfayı çevirmemden sonra sarsıldım, güçlükle durdum. Bunaltı adlı kitaptan sonra feministlik duygularım kabarmış erkeklerden nefret eder olmuştum. Ama o kitap masum kalırdı bunun yanında. Bundan sonra erkek denen mahlukatın yer yüzünden yok olmasını istedim bir anlık. Böyle erkekler nasıl baba olabiliyordu anlamıyorum. O güzel duygu böyle yozlaşmış insanlara nasıl bahş ediliyordu hala anlamıyorum. Neden hep hak etmeyen yaşıyordu bilmiyorum. Doğanın da adaleti bu olsa gerekti. Bunu çözmek mümkün olur mu bir gün varamayacağım bir sonuç sanırım. İffet sahibi merhametli bir anne , yozlaşmış bir baba ve onun iğrenç duyguları ve inançları ile yetiştirilmiş insanlığını kaybetmiş iğrenç denebilecek bir kız evlat. Korkunç bir hayat ,yaşanmış olmasını hiç istemediğim. Bu günahtan sonra her günah gözümde masum kaldı. Bir cinayetti benim gözümde bu babanın yaptıkları. Topluma,lanet gelsin dediğimiz türden bir birey kazandırmıştı. Annelik babalık nasıl da zordu böyle. Bir birey yetiştirmek nasil da zormuş böyle ,nasıl da önemliymiş anladım her satırda. Her insana nasil da güvenilmiyormuş yüzüme tokat yiye yiye gördüm. Bana hissettirdikleri böyleyken kitabın edebi bir dili vardi ve cümleler kendini tekrar tekrar okutturuyordu. Kurgu olmasını umduğum bu hikaye tüyler ürperticiydi. Hep aynı konuları okumak istemeyen farklı bir lezzet arayan okuyuculara şiddetle tavsiye edilir. Tek solukta okunacak bir kitap keyifli okumalar...

EnsestMarquis de Sade · Kafe Kültür Yayıncılık · 2013279 okunma

·

526 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülsima