Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

09.03.19 Bugün kendime bir söz verdim gibisinden. Seni düşünmeyi bıraktığım gün arayacağım seni. 6 ay geçti en son yüzünü görüşümün üzerinden,,, belki aylar, belki yıllar, belki de dakikalar sonra arayacağım seni ve hiç fark etmemiş olacaksın o kadar zaman senin düşünle nefes alıp verdiğimi. Her şeyi miktarıyla ölçmeyi seviyoruz ya hani, ne kadar uzun zaman geçerse o kadar daha anlamlı geliyor ya bize. Vayy be, helal olsun, hepi topu 3 gün cennet sonrası birkaç haftalık cehennem yaşamıştık hani, bu kadarcık kısa bir sürede tanıdığın bir insanı 6 aydır düşlemek... Lanet olsun zamanın ölçülebilirliğine, her geçen gün ayrı bir şekilde yaralıyor beni. Dönüyor dolaşıyor farklı bir yerden nakavt ediyor beni. Geçmesin zaman, dursun evren, ben seni zamansızlık ve mekansızlıkta istiyorum desem; sen kimsin lan derler adama başta. Belki unutulacağım, belki bir anı olarak kalacağım, belki ona bile değer görülmeyeceğim ama ne fark eder, ben seni arayamamayı, seni istemekten vazgeçememeyi arzuluyorum. Bir umut kaplıyor beni, seni arayacağımı düşündüğümde; belki bu sefer he deyiverir diyorum; ama tanıyorum ben bu hissi. Bir hafta moron bir kafayla -senin tavsiyeni emir bilip de gittiğim o dik vadide- vakit geçirdikten sonra ardından 600 kilometre peşinden geldiğimde de aynı his vardı içimde. (Ah kahrolsun bu miktarlarla sevgiyi ölçüşüme, ama bulamıyorum başka bir kıstas ki kendime, nasıl ifade edebilirim sana olan sevgimi somut bir şekilde?) Aramıştım ama o zaman seni, o bitmek bilmeyen umudun sonunda, saatlerce duvar saatinin başında ne zaman arayacak diye bitmeyen bir günü bitirtmiştin bana. Sonunda o duvar saatinin karşısında uyuyakalmıştım, uyanır uyanmaz kendime küfürler etmiştim ya aradıysa ve ben kaçırdıysam diye. Akıllandığımı zannetmiştim hemen ardından, bir daha asla aramayacağım diye söz vermiştim kendime, ama kaç kez son anda aramaktan vazgeçtiğimi ben bile bilmiyorum. Şimdiyse bir söz verdim kendime, seni unuttuğum zaman arayacağım diye, aramasam beni unutacaksın, arasam aynı senaryoyu oynatacaksın. Bağladın beni her noktamdan, uzaktan dahi olsa bilinmez ettin kendini bana. Ardınsıra yürüdüğüm o yollarda kendimce hediyeler toplamıştım sana, hediyeleri sana verdiğim anın hayaliyle akıp gitmişti ayaklarımın altından kilometreler, köyler, kasabalar: çözersin diye bir bulmaca eki, plastik bir lale, sahilde birlikte bulduğumuz ve senin pek hoşlanmadığın bandana, bir de en son ayrıldığımız gün bana vermiş olduğun yarısı dolu su şisesi. Keşke masumiyet çözebilseydi tüm meseleyi, o zaman kesinlikte tavlamıştım seni; o kadar masumane düşüncelerle -ne cürretle- düşmüştüm ki peşine, bu masumiyeti en son çocukluğumda yaşadığımı bile iddia edebilirim sana. Biliyor musun, kaç mektup yazdım ayrılışımızın ardından, her biri saçma sapan şeylerle dolu, kaç tane ses kaydı aldım gelecekte birlikte dinleriz bunları diye... Artık hiçbirini yapmıyorum gibi, her insanoğlunun başına geldiği gibi gittikçe unutuyorum sanırım insankızını. Bazen bazısı ilgimi cezbediyor, ardından sen gelince aklıma hep kendimi suçlu hissediyorum sebepsizce. İhanet ettiğimi düşünüyorum sevgime, onları sadece cinsel dürtülerimle istemiş olsam bile. 09.09.2018 00:00 beni yaban ellerde bir başıma bırakıp gittiğinden beri tam altı ay geçti. Başlarda sana olan sevgimi tartabilmek için konuştuğumuz gibi yirmi bir gün sınırını beklemeyi düşündüm, ama bitmedi yirmi bir günler kaç zamandır. 14.02.2019 Sevgililer Günü'nde tamı tamına beş ay beş gün geçmişti somut olarak birlikteliğimizin bitişinden, saat on bir sularıydı, yanımdaki gül rengi şarapla birlikte seni düşlemiştik, saatin 00:00'a gelmemesi için yeniden bir duvar saatini seyre daldık ve durduramadık zamanı, saat yine 12 olmuştu ve sen yine terk etmiştin beni. Bugün yine istemsizce giriverdin aklıma, ve saçma sapan bir televizyon dizisindeki saçmasapan bir sahneyi bizim yaşadıklarımızla bağdaştırdığım için yine bitiremedim bu geceyi. Ne kadar geçmiş o lanet olası otobüs tekerleklerinin hızlıca dönüşlerinin üzerinden diye takvime baktım ve tamı tamına 6 ay geçmiş olduğunu gördüm. Bilmiyorum zaman mı benimle oyun oynuyor, yoksa sen mi çok iyi biliyorsun ne zaman aklıma düşeceğini, anlayamadım. Benden kaçışının altıncı ayı kutlu olsun F...
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.