Bir Jack London eseri daha bitirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorken bu mutlulugumu cok gec buldugum :) ama artık hayatımın sonuna kadar kalmasını dilediğim ve yeni katıldığım 1000K platformu ile paylasmak istedim .Evet Martin Eden adlı romanından sonra Jack London sevdiğim yazarlar arasında yer almış ve diğer kitaplarını da okumaya karar vermiştim. Demir Ökçe ise yazarın merak ettiğim adını sık duydugum kitaplarından biriydi, Kitabın konusu ve içeriği ile ilgili bilgim olmayarak okudum. Kitaba ilk başladığımda baş karakter Ernest Everhard'in gerçek biri olduğunu düşündüm ve araştırıp onun kurgu bir karakter olduğunu öğrendim.
Demir Ökçe, kapitalizmin toplum üzerindeki etkisini ve sosyalizmle olan savaşını sosyalist devrimciler gözüyle biz okuyuculara anlatiyor. Yazarın gerçek dünyaya oldukça paralel olarak kurguladığı birlesik devletler işçi sınıfını, toplumun alt tabakasını ve alt ve üst tabaka arasındaki büyük uçurumu usta bir anlatimla ortaya koyuyor.Kitap anlatilanlarla, adeta 1900 lu yillarin baslarina dogrubir yolculuk yaptiginiz hissi uyandirmakla birlikte, bazi bolumlerinin günümüz icinde gecerliligini korudugu gerçeğiyle ne yazik ki yüzleştiriyor.
"Demir Ökçe" seni sevdim, seninle aramdaki tek sorun sonun oldu ,sanirim bazi sonlar beni tatmin etmiyor. Ve evet Jack London'in Martin Eden adlı kitabını daha çok seviyor olsam da Demir Ökçe'nin de yeri bende ayrı artık. Okuyun ve okutturun.