Buradaki tek sorun "siz" seklinde bir hitap kullanmaktan ziyade, bu kadar açık mesafeli bir konuşma şeklinin kitaptaki samimiyeti yok ettigi yonunde. Fransız ve Rus aristokratlarının o zamanlar yeni dogan bir bebege bile siz diye hitap ettiklerini biliyorum, okudugun en ufak bir klasik kitapta bile bunu gorebilirsin zaten; herhangi bir internet arastirmnası yapmana gerek yok.
Diger yandan Sefiller'deki Jean Valjan'ın sevgisi, Anna Kararina'daki ailelerde sorunlar olusmasina ragmen sevdigine karsi duydugu samimiyet, Babalar ve Ogullar'daki baba ve ogul arasindaki hitapların her ne kadar bu kitaptakine benzese de birbirlerine duydugu sevgiden dolayı bu eksikligi hissetmemeiz. Kitapta elestirdigim nokta aslinda buydu, herkes "siz" kismina takılmış. Belki de ben cok iyi ifade edememisimdir kendimi, bilemiyorum.