İnsanın dilsel bir varlık olarak kendilik bilincine vardığı çarpıcı anlardan belki de en önemlisi başkasını dinlediği, başkasıyla söyleştiği anlardır. Söyleşiye katılan kişi, sözcükler eşliğinde zamanı ve mekanı yeni bir boyutta yeniden kavrar. Dinlemek ve söylemek o sırada orada bulunmaktan öte, o sırada orada geçen sözle damgalanmaktır. Almancanın eşsiz şairi Hörderlin'in taslak halinde kalan bir şiirinin dizelerinde şöyle geçer:
"İnsan pek çok şey yaşadı
Ve birçok göksel şeyi adlandırdı
Bir diyalog olduğumuz
Ve birbirimizi duyabildiğimizden beri"