Kitap İnceleme ve Önerme Yazısı
Kitap Adı: Hukuki Tanıda Yanılgı
Yazarı : Prof. Dr. Sami Selçuk
Yayınevi : İmge Kitabevi
Baskısı :1.Baskı/Aralık 2013 / 100 Sayfa
Barkodu :9789755337609
Okuma yazma alanında süregelen son on yılımı özetleyerek, bu kitabı tanıtmak istiyorum.
Kırk beş yaşıma kadar okuduklarımı daha da çeşitlendirmek için yola çıkmıştım. Bir eksiklik vardı, arayışlarım sürüyordu. Psikoloji, sosyoloji, felsefe, mantık, edebiyat, tarih, kurumsal ve bireysel gelişim kitapları, beni zihnen başka alemlere taşıdı. Kâh neşelendim, duygulandım, ümitlendim. Kâh hüzünlendim, içim karardı. İnişli-çıkışlı bir serüvendi bu insanoğlunun yaşadığı ve yaşattığı.
Edindiklerimi, önceki gözlemlerimle harmanlayarak, yaklaşık bin sayfayı bulan üç kitap yazma imkânım oldu. (Dördüncü kitabım ise hukuk ve adalet ağırlıklı, 250 sayfa olarak şekillendi.) Okumak ve yazmak yine doldurmadı içimdeki boşluğu. Bir şey noksandı, bir ayak eksikti. Gönlüm zihnimle ortak aynı sofraya oturamıyordu.
Yaklaşık bir yıldır hukuk ve adalet ana temalı kitaplar okumaya başlayınca, bu noksanlığın ne olduğu da belirginleşti: Hukuk, adalet, hakkaniyet.
Şu gönülden tutarlı, fikren arızalı çığlığımı mazur görünüz lütfen:
“tarih boyunca insanlık olarak o kadar çok kir, pas, haksızlık, kurnazlık, kayırmacılık, bencillik, küstahlık, densizlik, ihanet, garabet, kehanet, melanet içerisine düşmüşüz ki; 365 gün gökten kesintisiz adalet ve hukuk yağmuru yağsa, tam arınacağımız şüphelidir”
Bu kitap, Sayın Sami Selçuk’tan okumuş olduğum onuncu kitap. En az sayfası olan aynı zamanda. Önce bunu okumak gerektiğinin şimdi farkına vardım. Toplamı yüz sayfa ve bir günde okunabilir.
Girişteki, on yedi sayfalık önsöz yazısı; başlı başına hukuki bir berceste niteliğinde.
Yargı kavramı, adalet ruhu, hukukun üstünlüğü, noksan bilgi-tanı ve algının nasıl bir hukuki yanılgıya dönüştüğünü, her bireyin kısa, öz ve anlaşılır bir dille kavrayabileceği bir içerikte kitap. Yazarımız, üstadımız, 55 yıldır yorulmak bilmez bir enerjiyle düşünmekte, üretmekte ve kapalı kapıları, karanlık noktaları aydınlatmakta, yanlışları törpülemektedir.
Elbette ki bu alandaki farklı yazar ve kitaplarla hukuk bilincimizi sürekli geliştirerek canlı tutmalıyız.
Tuğla kalınlığındaki kitapları, okumaktan çekinenler için, öncelikle ve özellikle önerebileceğim bir kitap.
Ceza hukuku, ceza muhakemesi hukuku neden önemli?
İcra, boşanma, çek, senet, veraset, ticaret, arazi, telif hakları gibi hukuki davalarda; kazancımız veya kaybımız, emtia, hak, mülk, kullanım kaybı türünden bir maddi zarar olabilir. Telafisi mümkündür.
Yanılma payı bir nebze kabul edilebilir, sineye çekilebilir. Oysaki ceza davalarındaki delil, tanı, kanı, mütalaa, tanık, bilirkişi verileri ve hükümdeki yanılgı, direkt insan hak ve hürriyetlerinin ihlali olur.
Her kanı, dayanaksız olarak kanıta dönüşemez. İnsan onur, haysiyet ve değerlerini rencide eder bu durum. Sayın yazar, kanı ve kanıttan vicdani hüküm kurarken, bilimin kılavuzluğunda, mantık süzgecinde, sağduyu ışığında, mihenk taşı ölçüler sunuyor bizlere. Hukuk felsefesi, sosyolojisi ve metodolojisinin ceza hukuku ve uygulamasına nasıl verimli yansıyabileceğini göstermekte.
Sayın Sami Selçuk Bey’in özlemi, anlatımları, öneri, öngörü ve itirazları; ünlü Dreyfus Davası’nda Fransız Yazar Emile Zola’nın tavrı, çığlığı, gerçek ve adalet ülküsünü anımsatmaktadır.
Önyargılarımızı, maske ve gözlüklerimizi çıkardığımızda, bilinç ve gönül terazimizde de hile yoksa, bunu rahatlıkla gözlemleyebiliriz.
“Hukuksuz yaşayamam” diyenler, buyurun okuyalım ve birlikte yaşayalım/yaşatalım.
12.03.2019
Ali Rıza Malkoç
arm.web.tr
#armozdeyis
Ali Rıza MALKOÇ twitter
@armozdeyis facebook
··
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.