Gönderi

182 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Okumak ve Yazmak Arasında Kurulan Medeniyetler
"Çünkü insana en çok kitap yakışıyor ve mürekkebin kuruduğu yerde kan akıyor." M. Orhan Okay okumalarına üçüncü kitap Kağıt Medeniyeti ile devam ediyorum. "Kültür" , "Kağıt Medeniyeti" ve "Teknoloji, Siyaset ve Toplum" olarak üç kısımda neşredilen eserde ağırlık kitaba da ismini veren "Kağıt Medeniyeti" nde. Sıklıkla karıştırılan Kültür ve Medeniyet' in ne olduğuna dair bir açıklama ile başlayan kitap kağıdın kültürle ve medeniyetle olan ilişkisiyle devam ediyor.  "Medeniyet ve kültür kavramları birbirine karıştırılsa da, asıl karıştırılmaması gereken şey şu olmalıdır: Maddi yaşama vasıtalarıyla, manevi değerler. Birincisi milletlerarasıdır ve adı medeniyettir; ikincisi millidir ve adı kültürdür." "Medeniyetimiz kağıt medeniyetidir. Bunu Türk, İslam veya Doğu medeniyetini değil, bütün insanlık medeniyetini düşünerek söylüyorum. Beşeriyetin bugüne kadar eriştiği ve bundan sonra da elde edeceği bütün bilgiler, düşünceler, ahlak ve mutluluk formülleri, başta edebiyat olmak üzere sanat eserleri ve bütün sanat eserlerinin yorumları, kağıt dediğimiz maddeye, netice olarak kitaplara emanet edilmiştir." Kağıdı bir emanetçi olarak gören, değer veren yazar son kısım olan "Teknoloji , Siyaset ve Toplum" da bilgisayarlara sıcak bakmamaktadır. Okay toplum ve kitap arasındaki ilişkiyi anlatırken aslında "okumayan değil, okumaya ara vermiş bir toplum" olduğumuzu söyler. Eğer şimdi okumadığımız gibi geçmişte de okumuyor olsaydık, mahalle aralarındaki kahvehanelerin adını neden 'kıraathane' koyacaktık? Ahmed Midhat Efendi bu kadar kitabı yazmaya neden devam edecekti? 1862 dergiciliğimizin babası olan Mecnua- i Fünun' dan beri neden pek çok dergi çıkaracaktık ki   " Dergi hür tefekkürün kalesidir."  (Yazar bu söze istinaden şunları söylüyor: " Dergi hür tefekkürün kalesi midir? Buna Türkiye' nin şartlarını düşünerek olumlu cevap vermek kolay değil. Hür tefekkürün kalesi olmalıdır, ama her dönemin şartlarına göre olamadığı da muhakkaktır. Her devirde tedirgin yöneticilerin, açık, kapalı sansürün yüzünden yayınına defalarca ara vermiş, sonunda tamamiyle kapanıp gitmiş ne çok dergi vardır." Bu durumu dile getirdiği yazısı aslında Hece' nin 100.sayısına tebrik amacıyla kaleme alınmıştır. "Mektuplaşma, Mektuba ve Fikret' e Dair" başlıklı yazısında Tevfik Fikret' in İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı' nın vesilesiyle ortaya çıkan mektuplarından bahis var. Bu mektup bahsi üzerine hocası Mehmet Kaplan ile olan mektuplaşmalarını ve bir başka hocanın öğrencisiyle olan mektuplaşmalarını mektuplardan örnekler vererek anlatmaya devam ediyor. Kağıttan olduğunu biliyor olmama rağmen kartpostallara bir "kültür taşıyıcısı " niteliğiyle bakmamıştım. Ki aslında kartpostallar hem içerdikleri resim hem de arkasındaki mektup ile "kültür taşıyıcılığı" noktasında daha ayrı bir muhtevaya  sahip. Son kısım olan " Teknoloji, Siyaset ve Toplum" da farklı farklı pek çok konu başlığı var. Bilgisayarın hakimiyet alanını genişlettiği o zamanlarda,  teknolojiyi ' iki taraflı keskin bıçak' olarak nitelendirip bir bahisle fayda ve zarar karşılaştırması yapıyor. La Fontaine masalı olan Ağustosböceği ve Karınca Bernard Shaw' ın yeni kurgusu ile toplumdaki iki farklı insan modeli olan üreten ve sanat icra eden kişiye olan ihtiyacı dile getiriyor. Şiir okumanın ve yazmanın yasak oluşu, gizli oy, açık sayım yapılan seçimler, II. Dünya Savaşı' nın ilk yılında meydana gelen Erzincan depremi sonrası devletin hali, " Ne içindeyiz zamanın ne de büsbütün dışında" dizeleriyle zaman, takvim değişimi... Teknolojinin hayatımızın her alanına ama öyle ama böyle girdiği şu dönemlerde e- kitaplardan ziyade gerçek kitaplar hala bir medeniyeti taşımaya devam ediyor. Bu vesileyle kitap okuyan herkes bu medeniyetin birer hamisidir. Okumaya, okunanla yaşamaya elimizden geldiğince, ömrümüz yettiğince devam. "İki ömrüm olsun isterdim: biri okumak diğeri yaşamak için." diyen Goethe' ya hak vermemek mümkün mü?
Kağıt Medeniyeti
Kağıt MedeniyetiM. Orhan Okay · Dergah Yayınları · 2014107 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.