Şimdi sanki bütün dünyayla ya da en azından yarısıyla başa çıkabilirim gibi geliyor bana. Gurur, yanılsama, muhteşem yıldız! Kendimi harika hissediyorum. Şimdi öyle bir yaşama hevesi ve gücü var ki içimde, gerçekten kahkahalarla gülmekten alamıyorum kendimi. Kendimden geçiyorum! Yabani bir at olmak ve dörtnala neşeli diyarlara doğru koşturmak için yanıp tutuşuyorum. Tanrısal bir güzellik, ilahi bir iyilik var bu dünyada. Ne büyük zevk bu! Korkuları, sıkıntıları anlamıyorum artık. Hayat bir gül ve ben göğsümü gururla kabartmak ve bu gülü koparabileceğime kendimi inandırmak istiyorum. Yeryüzü gümbürdeyerek ayaklarımın önüne kapanıyor. Gökyüzü azıcık mahcup maviliğini parça parça gösteriyor. Bu alameti iyiye yormak istiyorum. Dünya; Seninle mücadele etmek istiyorum. Henüz çıktım bir yaşantının içinden ve şimdi daha geniş, daha uzak yaşantılara doğru seyahat ediyorum. Canlı hayat, canlı tecrübe, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz! Güzel olan bu: Bir şeylere dayanmalı insan, bir şeylere katlanmalı. Sıkıntıya neşeyle, güçle katlanınca hayat bir oyun kadar kolaylaşıyor. O halde haydi, yılmaz bir usta yüzücü gibi atılalım dalgalara! Bana öyle geliyor ki, daha şimdi bir şeylerin üstesinden geldim ve artık sağlam adımlarla ve kararlı bakışlarla yürüyebilirim ileriye.