“Çanakkale Zaferi mazlum milletlerin Emperyalizme karşı ilk zaferidir”.
Başlıktaki söz Hikmet Kıvılcımlı’ya aittir.
Tarihin gördüğü en kanlı savaşlardan biridir Çanakkale…
Çanakkale; bir o kadar da Emperyalizme karşı en haklı ve en meşru bir direniştir.
Batılı Emperyalistler, sömürge 16 ülkeden devşirdikleri yüz binlerce askeri Çanakkale’de savaştırdılar. Bunlardan en bilinenleri ANZAK’lar ve Hindistan’dan gelen Müslüman askerlerdir.
İngiliz Emperyalizminin sömürgesi Avustralya’lı ve Yeni Zelanda’lı insanlardan oluşturulan orduya ANZAK adı verildi. ANZAC sözcüğü Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu (Australian and New Zeeland Army Corps) kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır.
Çanakkale Zaferi başta Mustafa Kemal olmak üzere, yediden, yetmişe tüm halkımızın cansiparane bir çabayla kanları-canları pahasına kazanılmış, 250 bin askerimizi şehit verdiğimiz bir zaferdir.
Emperyalistlere Çanakkale’yi geçilmez kılan bu zafer; hiçbir zaman unutulmayan, dünya döndükçe de unutulmayacak bir destandır.
Bu zafer dünyanın gidişatına yön vermiş, Batı Emperyalistlerin Rus Emperyalizmine yardım kanallarını keserek Bolşevik devrimin önünü açmıştır. Bu zaferle Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşımızın temelleri atılmıştır. Dört yıl sonra bu kez Yunan maskesi ile İzmir Körfezinden ülkemizi işgal eden Batılı Emperyalistler bir kez daha yenilerek Cumhuriyet kurulmuştur.
Bu nedenle Hikmet Kıvılcımlı’nın dediği gibi “Çanakkale Zaferi mazlum milletlerin Emperyalizme karşı ilk zaferidir”.
104’üncü yılı kutlu olsun!
Çanakkale zaferinin yüz dördüncü yıldönümünde ülkemiz olağanüstü bir dönemden geçmektedir.
Cumhuriyetin tüm kazanımları, başta laiklik olmak üzere bir bir ortadan kaldırılmakta ve her geçen gün ülkemiz Ortaçağın karanlığına sürüklenmektedir.
Bu sürecin baş mimarı da AKP’gillerdir.
İktidar edildiklerinden bu yana her fırsatta Laik Cumhuriyete ve Mustafa Kemal’e kin beslemektedirler, tıpkı batılı Emperyalistler gibi.
Onlar, Çanakkale Zaferini Mustafa Kemal’siz kutlarlar.
O’nun askeri dehasını, kahramanlıklarını ve komuta üstünlüğünü yok sayarlar. Cephedeki kahramanlıkları görmezden gelip, zaferi evliyalara, hurafelere yaptırırlar.
Oysa Mustafa Kemal’siz Çanakkale Zaferi olmaz. Mustafa Kemal’in dâhiyane askercil öngörüsü olmasaydı Çanakkale Zaferi kazanılmazdı.
Sadece o mu?
Türk’ünden, Kürt’üne, Arap’ından, Laz’ına, Alevi’sinden, Sunni’sine kadar her milletten ve her mezhepten mazlum milletlerin kenetlenerek yürüttüğü savaşta Emperyalizme karşı kazanılan ilk zaferidir Çanakkale!
Böyle bir zaferin kazanıldığı ve ardından Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’mızın zaferle taçlandırıldığı bu topraklar, yeniden emperyalistler ve yerli satılmışlar cephesi tarafından kan gölüne çevrilmektedir.
Cumhuriyet’i kuran Birinci Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önderlerine karşı hayasızca saldırılar yapılmakta.
Meclis Başkanlığı yapmış bir Ortaçağcı; “Cumhuriyeti kuranlar dinsizdi” diye saldırıda bulunabilmekte.
Yerel seçimlere giderken, başta AKP’gillerin reisi olmak üzere her türden gerici, din sömürüsünü giderek boyutlandırmaktalar. Dindar-kindar, Müslüman-laik, Türk-Kürt diye toplumu kamplara ayırmaktalar.
Diğer yandan Emperyalistler, Büyük Ortadoğu Projesini ve dünyayı 1000 devletli eyalet devletçiklere bölme projelerini yaşama geçirmek için her türlü canice yönteme başvurmaktan çekinmiyor. Irak’ta, Libya’da, Yemen’de, Suriye’de yarattıkları kaos ortamıyla ortalığı kan gölüne çevirdiler. Buralardan her gün çatışma ve patlama haberleri geliyor. Her gün yüzlerce insan öldürülüyor.
Bununla da yetinmiyorlar, Batı’da da aynı kanlı senaryolarını uyguluyorlar.
Üç gün önce, Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camide Cuma namazı kılan
Müslümanları Avustralya’lı Brenton Tarrant isimli bir faşist caniye katlettirdiler.
Amaçları; milletleri Ortaçağın din savaşlarına geri döndürerek, daha fazla vurgun, talan ve çapul elde etmektir.
Görünen o ki daha çok katliam yaptıracaklar, daha çok masum insanı öldürecekler. Çünkü sınırların yeniden çizilmesi için, halkların emperyalist politikalara ikna edilebilmesi için benzer katliamların yaşatılması gerekiyor.
Ancak, ABD-AB Emperyalistleri, yerli satılmışlar cephesi, AKP”giller, Ortaçağcı gerici hareketler ve Amerikancı Kürt hareketinin ülkemizi kan gölüne çevirme ve parçalama planları Çanakkale ruhunu barındıran bu topraklarda asla tutmayacaktır.
Uyguladıkları kanlı planlarla halklarımız arasına kin ve nefret tohumu ekmek isteyen bu zalimlere karşı, başta Kürt ve Türk halkları olmak üzere, Çanakkale ruhuyla örgütlenip mücadele etmeliyiz.
Nasıl ki, Çanakkale’de, Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’nda bu emperyalist çakalları ve yerli satılmışlar cephesini geldikleri gibi gönderdiysek, İkinci Kurtuluş Savaşı’mızı da zaferle taçlandırıp, bu defa geri gelmemek üzere tarihin çöplüğüne atacağız, bu emperyalistleri ve yerli satılmışlar cephesini.
İşte o zaman bu topraklar, kardeşlik toprağı olacak.
Kürt ve Türk halkları, Ortadoğu halkları eşit, özgür ve birlikte yaşayacaklar. Bu topraklarda yaşayan insanlar, hiçbir gücün yıkamayacağı bir kardeşler topluluğu olacak.
Onun için diyoruz ki: Çanakkale Zaferi gerçek kahramanların ve vatanseverlerin destanıdır.
Sahte kahramanlar onu ruhuna uygun anmazlar ve anlamazlar.
Çanakkale Zaferinin başkahramanı ve Birinci Antiemperyalist Kurtuluş Savaşımızın Önderi
Mustafa Kemal ve Çanakkale şehitlerini saygıyla anıyoruz.
Çanakkale Zaferimiz Kutlu Olsun!
··
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.