Puşkin Rus edebiyatındaki gerçekçilik akımının öncülerinden olup kendisine olan ilgim üniversitede Rus Dili ve Edebiyatı okuyan ev arkadaşımın önerdiği Yüzbaşının Kızı adlı romanıyla başladı.Eserinde o kadar realist ve can alıcı anektodlar vardı ki bunlardan birini sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.Puşkin şöyle diyordu :”Fiziksel dünyadaki iki eşyanın aynı anda aynı yeri kaplayamaması gibi, insan aklında iki saplantı yan yana yaşayamaz.”
Şiirleriyle tanışmak için her ne kadar geç kalmış olsam da kitapların bizi,bizim de onları beklediğimiz yer ve zamanlar vardır düşüncesinden hareket eden bir okur olarak fazla esef duymuyorum.Bakır Atlı adlı eseri düzyazının şiirsel formunda okunacak mükemmel nitelikte bir eser. Shakespeare’in Soneleri kadar romantizm, Akif’in Safahatı kadar satirizm barındırmakta.Eserin yazıldığı dönemde Rusya’daki siyasi ve kültürel dokuyu çok iyi tahayyül edebiliyorsunuz. İnsani ilişkiler,mitolojik semboller,aşk öyküleriyle başlı başına mükemmel bir eser.