Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kitaba kaldığımız yerden hızlı bir giriş yaptığımızı belirterek başlıyoruz. Şöyle ki adamımız önce Deşici denen bir yaratığı bağlayıp hapsediyor. Deşici dedikleri canlılar 1den 10a kadar sınıflandırılıyor. Şöyle ki numarası 10 olan oldukça zararsızken 1 numara ise oldukça tehlikeli olarak sınıflandırılıyor. Tahmin edeceğiniz üzere kahramanımız 1 numarayı bağlayıp hapsediyor. Hayalet adıyla tanıdığımız patron -adını ilk kez paylaşıyorum- John Gregory ise bir tuzağa düşürülüyor. Diğer taraftan Zehir isminde çok eski bir ruh ve türünün tek örneği olduğunu öğreniyoruz. Sonra bir cenaze törenine geçiyoruz. Orada tutsak cadılar ve Alice’yi görüyoruz. Tabi kitap yavaş yavaş hızlanırken aklımda tek bir düşünce vardı. “Alice’ye ne zaman yenge diyeceğiz?” Ciddi ciddi bir yerden sonra bunu düşünmeye başladım, sonuçta yazar anlatacağı olayların altyapısını önceden çok iyi hazırladığı için okurken acaba şimdi ne olacak yerine neler olabilir diye fikir yürütmeye başlıyorum. A şıkkı da B şıkkı da aklıma gelenlerle örtüştükçe de yazarın anlatımını beğeniyorum. Sorgulayıcının, Hayaleti ölüme mahkum edip bizimkileri çaresiz bıraktığı bir sahneden sonra aklıma çok garip bir fikir geldi. Yazarın sanırım müzikle arası iyiydi. Böyle söylememin de elbette bir nedeni var. Müzikte Kreşendo denilen bir terim vardır ve yazarın bir bölümün girişiyle beraber bunu sıkça yaptığına şahit oluyoruz. Sonra başka bir hayaletin adı ilk kez geçiyor kitapta. Bill Arkwright. Yani bizim hayaletin ilk kez tehlikede olduğunu o zaman hissettim diyebilirim. Öncekiler sadece kitaba heyecan katmak gibi gelmişti bana. Kitapta bunun dışında çok ilginç bir detay daha var. Başta anlamsız geldi hatta çok anlamsız geldi ancak yazarın buna anlam katması onun dehasına hayra bıraktı beni. Mevzu şu: Cadılar, asla ama asla hiçbir şekilde akan bir suyun üstünden geçemiyorlar. Evet, ilk başta şaşkınlık yapan ama sonra oldukça anlamsız gelen bir detay bu. Kitapta oldukça anlam kazanıyor tabi. Bir de Hayaletin, Alice’yi öldürmediği gibi Hayaletin de Meg denilen geçmiş zamanlarda bir cadıyı öldürmediğini biliyoruz. MEG bizim yengemiz bu arada haberiniz olsun. Gelecek kitapla yengemizle de tanışacağımızı umuyorum. Dedikoduya bayılan bir millet olarak gelecek kitabın tanıtımında hayaletin sırlarının ortaya döküleceğini okuyordum. Şaşkınlığım sonraki kitabın adının da Hayaletin Sırrı olduğunu öğrenmekti. Güzel ve umutlu bir bekleyişle diğer kitaba geçerken hepimize mutlu bir güne başlangıç ve aynı şekilde günü sonlandırma dileklerimle veda ediyorum. Kendinize iyi bakın, kitapla kalın efendim..
Hayaletin Laneti
Hayaletin LanetiJoseph Delaney · Tudem Yayınları · 2009474 okunma
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.