Çağatay Yaşmut’un dilini, doğal anlatımını ve kitabın su gibi akmasını seviyorum... Başkomiser Galip’in özellikle kendiyle konuşmaları beni çok güldürüyor... kafa dağıtmak için birebir... beni tek rahatsız eden o da bildiğim için bi yerde “amirim” derken diğer yerde “müdürüm” denmesi... konunun içinden olduğum için daha çok bu ast-üst ünvanlarına takılıyor olabilirim dışardan birinin gözüne batacak bir durum olmayabilir, neticede müdür de bir amirdir ️ sona yaklaşırken olay örgüsünü kendim çözsem de keyifli, eğlenceli bir polisiye okudum...