Yollarda sis çöktü düşlerimize
Tanıyamaz olduk birbirimizi
Mühürlü bir kapı gibi kimsesiz
Ufuklarda hüzün bekliyor bizi
Hangi nehirdedir kaybettiğimiz
Kimindir sararan gülün vebali
Sevda yangınıdır ürkekliğimiz
Gurbetin tadı yok be Hasan Ali
Bir yenilgi kadar mahzun güneşsiz
Kuşatılmış asker yüreği gibi
Bunaldık yollarda dalgın ve sessiz
Hayaller de bize yabancı şimdi
Umutlar da... yılgın, kırgın, çaresiz
Gece gündüz içimizde büyüyen
Siyah bir rüyadır gurbetin eli
Rüzgarın önünde bir dal arayan
Yaprağa benziyor insanın hali
Nerede o eski gül durakları
Gönül sofraları, ruh konakları
Gurbetin tadı yok be Hasan Ali