Öyle insanlar vardır ki sizin için özeldir, çok ayrıdır yeri.Keşke tanışabilseydik, oturup konuşabilseydik dersiniz.Benim için tüm bu cümlelerin karşılığıdır Cemal Süreya.
Hani herkesin illaki ezbere bildiği bir şiiri olur sevdiği şaire ait.Bende bu durum öyle uç noktada ki, tüm şiirlerini ezberleyebilmek, tüm kitaplarını, onu anlatan tüm yazıları okumak, tekrar okumak, beynimde yer etmesini sağlamak istiyorum bu adamın.Benim için bir şairden çok çok daha ötededir yeri.Hayranlığım sadece dizelerdeki ustalığına değil, kişiliğine, karakterine, duruşuna, hayatına.
Herkesin hayatına sızmış, yer etmiş bir şiir yahut bir şair vardır yüreğine dokunan.Cemal Süreya ''şiir'' denince aklıma gelen ilk isim yıllardır.Tek bir şiirinde bütün şiirler vardır sanki, bütün dillerde yazılmış bütün şiirler.Dili, imgeleri, seçtiği sözcüklerinin ahengi bambaşkadır.
Her ne kadar ikinci yeni şairleri arasında sayılsa da hiçbir kalıba dökmez ne kendisini, ne de şiirlerini.
''Bir kuşak şairini arıyordu, galiba buldu'' cümlesinin öznesidir Cemal Süreya.
Kitabın 65. ve 94. sayfalarında Cemal Süreya'nın el yazısı ve imzasıyla iki küçük şiiri de yer alıyor.
''Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!'' syf65
''Hayat kısa kuşlar uçuyor.'' syf 94
Yaşamak şiir okuyarak mümkündür derler ya, ben Cemal Süreya'yı okurken yaşadığımı hissediyorum.
''Fotoğraf çektirmek için yan yana getirilmiş iki nesne değiliz biz
Güvercin curnatasında yan yana akan iki güverciniz
Mesafeler birleştirdi bizi bir de sözler
Razı olma hiçbir sessizliğe
Biliyorsun seni seviyorum
Pencereden bakmayı öğreteceğim sana
Sesin
Balkona asılı çamaşırcasına havalansın, havalansın dursun
Sokakta değil, balkonda;
Dışarı çıktığın zaman
Romanını yastığın altına sakla;
Şiirini mutfağa koy
Boş bir deterjan kutusu vardır nasıl olsa,
Öykünü yanına alabilirsin elbet
Müziğini de, resmini de
Niçin güvenemiyorsun bana?
16 Mayıs 1973