şairin dediği gibi “yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek”… öyle bir telaş ki, bırakın ılık bahar rüzgarında saçlarımıza dans ettirmeyi sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemiyoruz çünkü vaktimiz yok. gözümüz hep saatte.. farkındasızlığımızın da farkında olmadan yarışır gibi yaşıyoruz hayatımızı. hep yetişilecek bir yerler, aranacak kişiler ve yapacak işlerimiz var… hep ertelemekteyiz yaşamı. yapmaya çalıştığımız günlük hırslara boğulan hayatlarımızı papatyalar gibi koparıp vazoda yaşatmaya çalışmaktır aslında. gizli bahçemizde açan çiçekleri tek tek yolup, dökülen saçlarımızın yanına koyarız.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.