Küçücük bir sepetin içinde Şili’de yaşayan İngiliz Sommers ailesinin kapısına bırakılan Eliza; Miss Rose Sommers tarafından hiç sahip olmadığı kendi kızı gibi büyütülmüştür. Miss Sommers geçmişinde yaşadığı aşk acısının üvey kızı tarafından da yaşanmaması için onun iyi yetiştirilmesine ve gelecekte varlıklı bir kocaya sahip olmasına çok önem vermiştir ama kaderin Eliza için planları çok daha başkadır.
Eliza aşkı bir kez tattıktan sonra, altın aramak için Kaliforniya’ya giden sevgilisinin peşinden sürüklenir. Onun sıradışı karakteri; zorlu deniz yolculuklarını, hastalıkları, yeni keşfedilen bir bölge olan Kuzey Amerika’nın vahşi koşullarını bile hiçe saymış ve sevgiliye kavuşma arzusunun önüne geçememiştir. Daha minicik bir kızken bile evin içinde kendini görünmez biriymiş gibi saklayabilme yeteneği, Kuzey Amerika’da çeşitli milletlerden gelen maceracı ruhlu altın arayıcıları arasında çok işine yarayacaktır. Eliza sevgilisini ararken başka birşey daha keşfeder. Özgürlük duygusu... Artık hiçbir zaman o eski Eliza olamayacaktır.