Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

172 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Kitabın çok fazla bir okuyucu kitlesi yok yalnız okuyacak kişiler için bir içerik özeti olması açısından yazmak istedim. İçinde 5-6 bölüm var kısaca bu bölümler hakkında bir şeyler yazdım, umarım okuyanlar için bir ön bilgi niteliğinde olur. Sağlam kafayla okunmadığı sürece tekrar tekrar sayfanın başına gidilebiliyor, benim için başlarda anlaşılması güç olmuştu baya. Aslında sadece ilgisi ve merakı olanların okuyabileceği bir kitap çünkü sonuç olarak bilgi odaklı. Eğer büyücülük ve bu törenler/ayinler ilginizi çekiyorsa okuyabilirsiniz. Nasıl ki hayatımızda sosyal, ekonomik, dini olarak yaşayış tarzımızı değiştiren, başka bir soluk getiren modalar varsa entelektüellerin dünyasında da bazı yaklaşımlar, kuramlar veya ortaya atılan bazı düşünceler moda olur. Bu modalar çoğu zaman sorgulanmadan kabul edilir de. Eliade ise kitabında bir dinler tarihçisi olarak bu kültürel modalardaki gizli anlamları bulmaya çalışıyor. Her ne kadar 18. yy'dan sonra toplum mitlerden, efsanelerden, metafizik unsurlardan arınıp, sekülerleşip, rasyonelleşse bile mekanlara ve olaylara karşı mistik ve gizemli bir tutum modern insanın yaşamının bir parçası olmaya devam edecektir. Bu kültürel modalara örnek olarak 2. Dünya Savaşı sonrası gelişen ve entelektüel dünyayı ellerine alan Varoluşçuluk ve Marksizm örnek verilebilir. Yaşadığı topluma yabancılaşma ve yalnızlaşma fikri geniş çevrelerce ilgi görür ve görmektedir. Daha sonra bu iki yaklaşıma alternatif olarak Planéte(Gezegen) dergisi, Teilhard de Chardin ve Claude Lévi-Strauss ortaya çıkar. Bu yaklaşımlar ve kişiler beraberinde metafiziği, ezoterizmi getirir. Örneğin Fransız okuyucuyu coşturan şey bilimi ezoterizm ile birleştirip önlerine sunan Planéte dergisi oldu. Planéte dergisinde okültizm, bilim-kurgu ve evrenin gizemi hakkında çeşitli yazılar yayınlanmaya başlar. Bilimsel bilgi dışında başka bilme biçimlerinin var olması ve esrarengiz evrenleri keşfetme çağrısı insanın mahkûm olduğu iç karartıcı insanlık durumunu atmak için muazzam bir fırsattı. Teilhard aynı şekilde dini, teleolojik kitaplar yazmış ve insan anlamsızlığını, değersizliğini vurgulayan Varoluşçuluktan sonra bu durum oldukça ferahlatıcı gelmiştir. Bu kültürel modalarda genel olarak dönemlerinde var olan birtakım yerleşik yargılara bir nevi karşı çıkış söz konusudur aslında. Eliade kitabın geri kalanında aynı şekilde inanç sisteminin mitolojinin, kozmolojinin insanların yaşayışlarına, sosyal yapılarına, geleneklerine, mimarilerine nasıl bir etkisi olduğundan bahsediyor. Örneğin cenaze törenlerinin tesadüfi olarak olmadığını aslında mistik durumlarla, mitolojiyle nasıl harmanlandığını genç bir kızın ilginç cenaze ayiniyle anlatıyor bize Eliade. Batı tarafından çoğunlukla mesafeli olarak yaklaşılan mistisizm aslında Doğu'nun temel dinamiklerindendir ve bu bir bakıma Pozitivizm'e de karşı çıkıştır. Bazı kişilerce bu mistisizmle Doğulu insanlar Batılıların sahip olduğu o anlam kaybının, manevi boşluğun ve bunalımların önünü kapatır. Ve en son ortaya çıkan gizem patlaması Astroloji olur. Astrolojiyle beraber Heidegger ve Sartre'nin tanımladığı o saçma ve anlamsız dünya yoktur çünkü birtakım yıldızlara bakarak hayatımızın karanlık tarafını örtüyor ve burcumuzun bize itibar kazandırmasına izin veriyoruz. Avrupa'nın büyücülüğe ve cadılığa olan mesafesini biliyoruz; bunu sapkınlık, kötülük, şeytana hizmet etme şeklinde görürler. Benandanti ve daha birçok topluluk bu yüzden Engizisyonca yargılanır ve yakılır. Bana ilginç geleniyse orji ayinleriydi. Bu bir yerde toplanan kadınlı erkekli grubun rastgele cinsel ilişki içine girmesi. Bu kişilerin kim olduğunun önemi yok; ister kız kardeş ister nine olsun cinsel ilişkiye girilir ve bu ensest ilişki sonucu doğan çocuklar da yakılırdı. Bu konularda kültürel görelilik göz önüne alınıp konuşulmalı elbette ama bu durum bana gerçekten çok tuhaf gelmişti. Bohemyalı Ademciler olarak adlandırılan bir grup ise Adem'in cennetten kovulmadan önce çıplak olduğunu ve bunun da özgür bir cinsel hayatı temsil ettiğine inanıyorlardı. Sonuç olarak bu Avrupa cadılarının orji pratikleri belli bir dinsel örüntü sergiler. Eliade'nin kitap boyunca anlattığı da genel olarak bu. Dinin insanların hayatlarını, yaşayış biçimlerini nasıl etkilediğini göstermek. Dediğim gibi kitap bilgi odaklı olduğu için içeriğinden bahsettim biraz, eğer konulara meraklıysanız okunabilir elbette. Benim bir dersim için okumam gereken bir kitaptı. İyi okumalar :)
Okültizm, Büyücülük ve Kültürel Modalar
Okültizm, Büyücülük ve Kültürel ModalarMircea Eliade · Doğu Batı Yayınları · 2017111 okunma
·
262 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.