Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

190 syf.
1/10 puan verdi
Bu kitapta Piruze'yi yazan Sinan Akyüz gitmiş, yerine başka bir adam gelmiş. Kitaplığımdaki Yabancı! Kitabın 189 sayfa olmasını önemsemeyin. Karşılıklı diyalog şeklinde gelişiyor ve iri puntolar kullanılmış. Taş çatlasa 70 sayfalık bir kitap yani. Olay bir adamın eve "Eyes Wide Shut - Gözleri Tamamen Kapalı" filminin DVD'sini getirmesiyle başlıyor. Yani Sinan Abi bu filmi seyredince içinden kitap yazmak gelmiş. "Birbirlerine karşı tamamen dürüst olmaya karar veren beş yıllık evli çifti nasıl yapsam da kitaplaştırsam?" diye bayağı bir düşünmüş olmalı, düşünemeyesice. Hiç bir evli çiftin konuşamayacağı bir şekilde konuşuyor bu adı olmayan adam ve kadın. Ne bileyim, mesela "Keza" diyorlar cümle arasında ya da "Bir hayalet gibi soğuksun" gibi edebi(?) cümleler kuruyorlar. Saçma yani. Her neyse, Filmi seyrettikten sonra gaza gelip dürüstçe geçmişlerini anlatmaya başlıyorlar. Her ikisinin de daha önce başlarından evlilik(ler) geçmiş. Adam kadının evlenmeden önce başka bir erkekle yatmış olmasına kafayı takıyor, kadın adamın eski karısına. Kadın meğer evlatlıkmış, adam amca oğlunun yaptığı bir şeyden dolayı ondan intikam almış. Saçma şeyler için birbirlerine hakaret yağdırıyorlar, adam bir kaç defa kadına sıkı bir yumruk indiriyor,. Kadın bi kere tokat atıyor, cevabı anında alıyor falan. İçim sıkıldı. Bir de - ne güldüm Allah'ım - Sinan Abi sayfa doldurmaya mı çalışmış ne, bu iki insan neredeyse her cümleyi tekrarlatıyorlar birbirlerine. Şöyle ki: "O günden sonra hayallerimi kaybettim" dedi adam. "Hayallerini mi?" (İlk tekrar, fazladan bir satır) "Çocukluk hayallerimi. Masumiyetimi" (Bomba geliyor...) "Masumiyet mi?" (Yok deve!) "Çocuk saflığım..... diye devam ediyor. Bu tekrarlar o kadar çok tekrar ediliyor ki, resmen satırları hoplaya zıplaya, atlayarak okudum. O yüzden diyorum; kitap aslında 70 sayfa falan. Düşünüyorum, evet bir ilişkide dürüstlük gerçekten çok önemli. Ama gerçek bir suçlu değilse, birilerinden kaçmıyorsa, geçmişi bize zarar vermeyecekse (Ne bileyim çıkar biri "Bu adamın bana bir trilyon borcu var" falan der, yeriz naneyi) açıkçası karşımdakinin geçmişi beni ilgilendirmiyor. Benden önce aşık olmuş olabilir, hatta umutsuzca bir aşk yaşamış olabilir, bir yerlerde bir çocuğu olabilir, 857 kadınla yatmış olabilir (hastalık kapmadıysa nemo problemo). Sevdiğim adam her ne yapmışsa geçmişte kalmıştır. İzleri bugüne geliyorsa da beraber göğüsleriz, ne var yani? Diğer taraftan, kendini tanımalı insan. Aldığın cevaplarını kaldıramayacaksan o soruyu sorma arkadaş. Sus! Kurcalama. Beynini kemiriyorsa şüpheler zaten karşındakinin yapacağı bir şey yok sen psikopata bağlamışsın. Düşünsene, "Benden önce kaç kadınla beraber oldun?" diye soramıyor ama kafada sürekli "5-10 tane olmuştur. Neye benziyorlardı acaba? Yoksa şu geçen gün caddede karşılaştığımız üniversiteden arkadaşıyla yatmışlar mıdır? " şüpheleri dolanıyorsa vay o evliliğin haline... Kitaba tekrar dönecek olursak; "zaman kaybı" diye nitelendiremeyeceğim çünkü sadece iki saatimi aldı okumam. Olabildiğince basit işlenmiş bir konu. O basitliği size nasıl anlatsam... Kenar mahalledeki bir fırından aldığınız yaş pasta ile Özsüt pastası gibi düşünün. Bu kitap kalitesiz malzemelerle yoğrulmuş sanki. Keşke yayınlamadan önce biraz daha kurcalansaymış. Çünkü bu konu kullanılarak çok şahane şeyler çıkabilirdi ortaya.
Yatağımdaki Yabancı
Yatağımdaki YabancıSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 20171,043 okunma
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.