Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben de Andrey Yefımiç düşüncesinde olduğum için kitap beni derinden etkiledi. Çok sevdiğim bir sözdür : Teoriyle pratik her zaman birbirini tutmaz. Derin felsefi düşünceler elbette kulağa çok mantıklı geliyor ancak insan bazı şeylerin ortasına düşmeden olayı gerçek anlamıyla idrak edemiyor. Çözüm üretmek, olayları görmezden gelinebileceğini düşünmek uzaktaki kişi için çok kolaydır. Gelin görün ki içindeyken aynı aklı insan kendisine veremiyor. Benim de hayat felsefem şuydu bu kitabı okuyana kadar: “ Sorunları, sorun olarak görmezsem sorun olmaktan çıkar. “ Ve karşıma çıkan sorunları genelde hor görürdüm tıpkı Andrey Yefımiç gibi gerçek bir sorunla karşılaşmadığım için. Kitap özeti ve ana fikri. (Dileyen bu kısmı okumasın tereddütsüz kütüphanenize ekleyebilirsiniz muhteşem bir yapıt.) Romanda, bahsettiğim olay çok güzel bir şekilde tasarlanmış. Hayatın zorluklarıyla çocukluk yıllarından tanışmış olan zeki, sorgulayan bir delikanlı Ivan Dimitriç, bir gün sokakta çok fazla görmeye başladığı polislerden dolayı kendisinin takip edildiği, içeri alınacağı düşüncesiyle gereksiz kuruntuların içine girer ve sonunda kendini akıl hastanesinin altıncı koğuşunda bulur. Dr Andrey Yefımiç kitaplarla meşgul, sohbet edecek akıllı birini bulamayan naif bir karakter. Yolu bu hastaneye düştüğünde altıncı koğuştaki Ivan Dimitriç ile tanışır. Delikanlının fikirlerinden çok etkilenir ve saatler boyunca onunla sohbet etmekten çok keyif alır. Ona sürekli, dışarıda olmakla bu koğuşta olmanın bir farkı olmadığını, hayatın sorgulamak ve anlamını bulmaktan ibaret olduğunu, bunu bu koğuşta da yapabileceğini, bu kadar şikayet etmenin bir gereği olmadığını, bunu ancak düşünemeyen insanların yaptığını söyler. Uzun süren sohbetler dilden dile dolaşmaya başladığında Andrey Yefımiç’in de akli dengesini yitirdiğine karar verilir. Onu da altıncı koğuşa tıkarlar. İlk bir saatlik otur-kalk-pencerenden bak-oturdan sonra burada yaşanamayacağını farketmeye başlar. Bahsettiği şeyleri kendisi uygulayamaz ve bedeni de buna daha fazla dayanamayıp kısa süre içerisinde ölür. Gerçek hayat çoğu zaman kitaplarda okuduğumuzdan farklı oluyor. Kitaplarda bulduğumuz şeyleri, hayatın içinde bulamamak, uygulayamamak bizi kedere en önemlisi kibire sürüklememeli. Herkesin farklı bir yazgısı var, herkes saygı ve anlayışı hakediyor. Okuduğun için teşekkürler:)
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270bin okunma
··
96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.