Altıncı Koğuş

Anton Çehov
Çehov bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen bu novellasında, eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimıç arasındaki felsefi çatışmaya odaklanır. İvan Dmitriç maruz kaldıkları adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandıkları berbat koşullara karşı çıkarken, Andrey Yefimıç bunları görmezden gelmekte ısrar eder ve durumu değiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz. Doktor sonunda içine düştüğü “felsefi” yanılgının farkına vardığında ise artık iş işten geçmiştir. Altıncı Koğuş, Rusya’nın ve ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek yerine onları uzaktan izlemeyi tercih eden elit Rus aydınının “deliliği”nin simgesidir adeta. Altıncı Koğuş, Russkaya Mısl dergisinin 1892 kasım sayısında yayımlandığında büyük ilgi görmüştü. Hatta Lenin’in de yapıtı okuduktan sonra dehşete kapıldığı, “Kendimi Alıncı Koğuş’a kapatılmış gibi hissettim” dediği rivayet edilir. ANTON PAVLOVİÇ ÇEHOV (1860-1904): Büyük Rus tiyatro yazarı ve modern öykünün en önemli ustalarından olan Çehov, Rus Gerçekçilik okulunun önde gelen temsilcisidir. Taganrog’da dünyaya geldi. Lisede Yunan ve Latin klasiklerini temel alan bir eğitim gördü. 1879’da Moskova’ya giderek tıp fakültesine yazıldı ve 1884’te doktor oldu. Alacakaranlıkta adlı öykü kitabıyla 1887’de Rus Akademisi tarafından verilen Puşkin Ödülü’nü kazandı. Yaklaşık bin sözcükten oluşan komik kısa öykü türünü başlı başına bir sanat haline getirdi. Ancak 1888’de yayımlanan Bozkır adlı yapıtıyla komik öykülere sırt çevirmiş oldu. Önemli oyunları arasında Ayı (1888), Evlenme Teklifi (1889), Martı (1896), Vanya Dayı (1899), Üç Kız Kardeş (1900) ve Vişne Bahçesi (1903) sayılabilir.
68 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1982
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

68 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Altıncı Koğuş-Kitap İncelemesi
Anton Çehov, Rus edebiyatının yapıtaşlarından olmakla beraber modern öykünün de ustaları arasında sayılmaktadır. Puşkin ödülünü de kazanmış olan yazar Altıncı Koğuş, Alacakaranlıkta gibi güzel öyküler yazmış, aynı zamanda da bir çok tiyatro oyununun sahnelenmesine vesile olmuştur. Altıncı Koğuşta ise kendisini kasaba da oldukça yalnız
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma
72 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
ALTINCI KOĞUŞ - Dikkat spoiler içerebilir!
Hasta Gramov ile doktor Andrey arasında geçen Rus klasiklerinden olan Çehov'un yazdığı bu eseri, bir tuğla ustası gibi tek tek örmüş resmen. İçinde müthiş tahliller olan Sayfa sayısı olarak gayet az ama muhtevası yüksek olan eser bir solukta okunabiliyor. Kitap hakkında Lenin kitabı okuduktan sonra "kendimi altıncı koğuşa kapanmış hissettim" dediği rivayet edilir. Bir hasta ile doktor arasındaki hak hukuk tartışmaları size günübirlik güzel bir aktivite olacaktır. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma
68 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bol Mesajlı Kitap
Anton Çehov
Anton Çehov
, diyince sanırım aklımıza ilk kısa öykü gelir. Bu konuda zirvede olduğunu söyleyebiliriz belki.
Altıncı Koğuş
Altıncı Koğuş
kitabındaki ana karakterler bir doktor idi bildiğiniz üzere. Çehov, kendisi de doktor olup, doktorluğa eşim, edebiyata ise metresim demiştir. Edebiyatçılığı ilgili şu ifadeleri dile getirmiştir: " Bizim amacımız soru sormak ve
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Bir bu bir...
Rus Klasikleri= Dostoyevski Hikaye= Çehov Neredeyim ben? Burası neresi? Evime, evime gitmek istiyorum! Bir taşra kasabasında bulunan bir akıl hastanesinde geçen bir olayı, bir söyleyişi, bir çatışmayı anlatmaktadır. Hastanede bulunan eğitimli İvan Dmitriç ile doktor Andrey Yefimıç ile arasnda geçen felsefi konuşmalar daha kitabı elinize alır
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sade bir hayat yaşadı Çehov. Basit ve yalın. Abartıdan ve sahtelikten uzak bir hayat ama coşkulu ve heyecanlı. Aynı şekilde de yazdı. Anlaşılır ve yalın. .Hayatın gerçeklerini çıplak bir gözle ve ince bir gözlemle yazan Çehov, umudu elden bırakmaz. Yaşam sürdükçe umut da olacaktır. Bir hasta ile bir doktor arasındaki felsefi diyalogları ve adalet
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma
72 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba Çehov!
Çehovla tanıştığım ve okuduğum onun ilk kitabı. İtiraf ediyorum; evet bu kitabın ince olması beni kendine çekmişti. Hani şöyle değişik ve çok sıkmayan kısa soluklu bir kitap okuyayım dedim ve Altıncı Koğuşu elime aldım. Evet kitap oldukça ince ve çabuk bitiyor ama kitabın bende bıraktığı etki gerçekten çok büyük. Bu kadar az sayfaya bunca anlam nasıl böyle muhteşem ve etkileyici bir şekilde yüklenebilir ki... İki doktor arasındaki felsefi konuşmalar gerçekten çok hoşuma gitti. Kitaptan oldukça çok alıntı paylaştım çünkü bu kitabın sizlerin dedi dikkatini çekmesini istedim. "Tımarhane ziyaret etmeyi seven de pek bulunmuyor." "Önyargılar, gündelik yaşantımızdaki bütün bu pislik ve iğrençlikler gereklidir, çünkü bunlar gübrenin kara toprağa dönüşmesi gibi zamanla faydalı bir şeye dönüşür. Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir. " " Gerçi elimizin altında kitaplar var, ama bu canlı bir sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Çok da doğru olmayan bir kıyaslama yapmama müsaade edecek olursanız, bence kitaplar notaya, sohbet ise şarkı söylemeye benziyor. " Kitapta hoşuma giden o kadar çok cümle var ki; sadece yukarıda paylaştığım bu alıntılar bile kitabın kalitesi hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacaktır. Kesinlikle herkesin kütüphanesinde olması ve defalarca okunabilecek bir kitap.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Normallik ile anormalligin ne olduğunu sorgulatan bunu yaparken de toplumun anormal olarak gördüğü kişilere karşı tutumuna değinen bir kitap. Okuması oldukça kolay ama okunanlardan ders alınması gereken bir eser. Çehov bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen bu novellasında, eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimıç arasındaki felsefi çatışmaya odaklanır. İvan Dmitriç maruz kaldıkları adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandıkları berbat koşullara karşı çıkarken, Andrey Yefimıç bunları görmezden gelmekte ısrar eder ve durumu değiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz. ~ "Elimizin altında kitaplar var ama bu canlı bir sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Bence kitaplar notaya, sohbet ise şarkı söylemeye benziyor."
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sorgula MA !!!
Altıncı Koğuş akıl hastanesinde bir numara siz kitabı okuduktan sonra sizin için numara olmaktan çıkacak sizin için sembol olacak . Bir doktor ve hastası üzerinden hayatı sorgulamaları,hayatlarındaki anlamı etraflarındaki insanların garip ve tuhaf davranışları… “Namuslu değilim ama ben tek başıma bir hiçim, kaçınılmaz olan sosyal kötülüğün küçük bir parçasıyım sadece”
Altıncı Koğuş
Altıncı Koğuş
Yazar burada ne güzel söylüyor küçücük suçlarımızı. Artık her birimiz o sosyal bir kötülüğün parçasıyız SADECE!!! Koğuşa girmemek için direnenlere… Delilik ve normal olma hali arasındaki o pamuk ipliğine bağlı, ince çizgiyi hissedeceksiniz. Peki ya toplum farklı olanları nasıl ötekileştirir? Göreceksiniz. Toplum sorgulama yapmayı, yapanı cezalandırma üzerine kurulu peki siz napıyorsunuz??? Az sayfa ile çok derin hikaye anlatan kitaplar vardır işte bu kitap o kitap…
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Çehov' un bendeki yeri ayrı. O öykülerini bile tiyatral sunar okuyucusuna. Eserlerinin her birinde felsefik bir alt yapı bulunur. İzleyicisini (öyküler dahil) düşündürmekten zevk alır. Nihai bir sonuca varmaya çalışmak yerine (mutlu son, mutsuz son gibi) anlam derinliğiyle kapıyı açık bırakır. Bu kapıyı açık bırakmasının sebebi de izleyicinin kafasını içeri sokmasını beklemesidir. Yani sanat emek ister, derken eseri okuyan veya izleyenin de emek harcamasını ister. Yani net bilgiyi vermek yerine ucu açık sorularla izlencin çeşitlenmesine fırsat verir Çehov. Uzun uzadıya tasvirleriyle sıkmaz sizi fakat karakterlerin alegorsini yapmadan da geçemez. Altıncı koğuş bir nevi Deliliğe Övgü ' dür aslında. Normal' in çileden çıktığı bir dönemde Anormalin empatisini yaptırmış bu eserde. Sahi delilik neydi? Hızla akan hayatı hiç ölmeyecekmişcesine yaşamak; tüketim çılgınlığı, sosyal çürümüşlük, bireysellik adı altında yaşanılan yozlaşma, günden güne insanın hareketsizleşmesi (otomatik popo temizleme zırzavatı v. s.), anlamadan dinleme ya da cevap vermek üzere dinleme, sosyal medya, saçmalama üzerine fahri ünvan verilecek challange' lar, mafyaların küreselleşen dünyaya ayak uydurarak yutıbır diss' leri falan filan. Bu böyle uzar gider... Sanıyorum ki delilik küreselleşmediğine göre (anormalliğin normalleşmesi) en azından küçük bir saygıyı hak ediyorlar gibi geliyor bana. Allah aşkına okuyun, okutun. (: Ben yatar
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Andrey’in “Benim hastalığım, yirmi yıl içinde bütün kasabada tek bir akıllı adam bulabilmemdir. Ama o da bir deli!” sözü bu hikayenin tek başına özeti aslında. Kitap, bir akıl hastanesi doktoru olan Andrey Yefimiç ve hastası İvan Dmitriç arasındaki çatışmayı konu ediniyor. Kendilerine yapılan saygısızlığı, adaletsizliği, aydınlıktan yoksun olduklarını belirttiği doktoru tüm haksızlara göz yumuyor, tabiri caizse tıpış tıpış her koşulda haksızlığa imzasını atıyor. Aralarındaki felsefi ve keskin sohbetten sonra olanlar oluyor... Zihinsel sorgulamanın dibini yapıyor doktorumuz, sorguladıkça balkaldırıyor, başkaldırdıkça ‘deli’ konumuna sokuluyor. Hem çok kızdığım hem de sonunda beni bir miktar hüzünlendiren bir karakterdi Andrey, aklı ve deliliği onun gibi ben de sorguladım, sorgulamaya devam edeceğim. Kesinlikle iki kere okunulması ve okutulması gereken muazzam kitaplardan, bir çırpıda okunup rafa kaldırmayın, okuyun ve düşünün, zaten Çehov bunu istiyor...
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202276,1bin okunma

Yazar Hakkında

Anton Çehov
Anton ÇehovYazar · 155 kitap
Anton Pavloviç Çehov (29 Ocak 1860, Taganrog Rusya - 15 Temmuz 1904, Badenweiler, Almanya), Rus tiyatro yazarı ve modern kısa öykülerin kurucularındandır. Rusya'nın güneyinde Azak Denizi kıyılarındaki Taganrog'da bakkal bir babanın oğlu olarak Dünya'ya geldi. Dört çocuklu bir ailenin ortanca çocuğudur. Babası, ticaretten çok dini konulara eğilimleri olan sert ve otoriter bir adamdı. Babasının baskısıyla kilise korosunda ilahi söyleyen Çehov, ticarette başarı sağlayamayan babasının yerine dükkân işleriyle de ilgilendiğinden lise eğitimi uzadıkça uzadı. Çehov, bir süre Yunanlı çocukların devam ettiği yerel bir okulda okudu. Daha sonra on yıl boyunca lisede Yunan ve Latin klasikleriyle temel bir eğitim gördü. Düş gücüne fazlasıyla olanak tanıyan bu eğitim Çehov'un yaşamı boyunca klasiklerden hoşnut olamamasına yol açacaktı. "Edebiyat Öğretmeni" adlı hikâyesi üniversite yıllarına aittir. 1876'da babasının iflas etmesi üzerine ailesi Moskova'ya göçtüğünde, kendisi bir ağabeyi ile birlikte Tagangrog'da kalarak liseye devam etti. Üç yıl boyunca, henüz çok genç olmasına karşın kendi hayatını kendi kazandı. Zor koşullar altında geçen çocukluk yılları, hikâyelerinde çocuklara geniş yer vermesine ve hep hüzünlü, incinmiş çocukları anlatmasına neden oldu. 1879'da liseyi bitirdi ve Moskova'ya giderek tıp fakültesine girdi; 1884'te doktor oldu. Tıp öğrenimi sırasında ailenin geçimine katkıda bulunmak için çeşitli dergilerde yazılar yazdı. Bu dönemde yazdığı yazılarını "Melbourne'ün Masalları" adlı kitapta toplayarak üniversiteyi bitirdiği yıl ilk kitabını yayınladı. Çehov, üniversiteyi bitirir bitirmez hekimliğe başladı. "Cerrahlık", "Cansız Ceset", "Kaçak" adlı hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hekimlik çok vaktini aldığından yazmasına engel olmaya başlayınca hekimlikten vazgeçip yazarlığa yöneldi. Yazarlığına hekimliğinin izleri görülür. Pek çok kimse onun Çarlık Rusyası'nı anlatışını, bir doktorun hastalığı teşhis edişine benzetir. 1887'de "Alacakaranlıkta" adlı öykü kitabıyla Rus Akademisi tarafından verilen Puşkin ödülü nü kazandı. Aynı yıl ilk büyük tiyatro oyunu "İvanov", Moskova'daki Korsch Tiyatrosunda sergilendi. Ünlü öyküsü "6. Koğuş" 1892'da yayınlandı. Aynı yıl kolera salgını olan bölgelerde doktor olarak aktif rol oynadı. Merkez Rusya'da bir Melikhov adını verdiği bir malikane satın alarak taşındı ve yaşamında "Melihova dönemi" denilen yeni bir dönem başladı. Bu dönemde yaratıcılığının zirvesine ulaştı. Sürekli kendisini ziyaret gelen dostlarını malikanede ağırladı. 1894 yılının bir bölümünü yurtdışında geçirdi. Bu arada vereme yakalandı, tedavi için Kırım'a geçti. 1895'te "Martı" oyununun ilk versiyonunu yazdı. "Sakhalin Adası"nı yayınladı. Tolstoy ile tanıştı. Oyunun St. Petersburg'daki ilk gösterimi başarısızlıkla sonuçlandı. 1897'de Köylüler adlı uzun öyküsünü yayınlattı. 1898'de Sanat tiyatrosunu Stanslavski ile birlikte kuran Nemiroviç-Dantçenko Martı'yı sahnelemek için Çehov'dan izin istedi, bu arada Çehov, ilerde evleneceği aktris Olga Knipper'le tanıştı. Martı oyunu büyük başarı elde etti. Çehov'un babası öldü. 1899'da Vanya Dayı'nın ilk gösterimi yapıldı, Toplu Yapıtlarının ilk cildi yayımlandı. 1901'de Üç Kızkardeş sahnelendi; Çehov, Kafkasya seyahatinden sonra bir ev yaptırdığı Yalta'ya döndü ve Olga Knipper ile evlendi. 1904'te "Vişne Bahçesi" Moskova'da sahnelendi. Sağlığı bozulan Çehov, eşi ile birlikte Almanya'ya gitti ve Badenwiller'da öldü. Çehov'un bütün yapıtları ölümünden 40 yıl sonra 20 cilt halinde yayımlandı. Bu yayının 8. cildinde Çehov'un sayısı birkaç bine ulaşan mektupları yer alır. Çehov'un tiyatro sevgisi çocukluk yaşlarında izleyici olarak başladı. Vodvil olarak adlandırdığı birer perdelik oyunlarıyla, dörder perdelik oyunlarından ilk ikisi olan İvanov ve Orman Cini'ni 1887-1890 yıllarında yazdı. En ünlü eseri [Çalıkuşu] idi. Vodvilleri taşra tiyatrosunda büyük başarı kazandı. Bir Moskova tiyatrosunda sahnelenen İvanov da çok büyük başarı sağladı. Orman Cini'nin aynı başarıyı sağlamaması üzerine Çehov oyun yazmaya uzun süre ara verdi. Martı'yla yeniden oyun yazmaya başlaması ikinci başarısızlığı beraberinde getirdi. Bunun üzerine Çehov tiyatroyla ilgisini kesmeye karar verdi. Bir mektubunda şöyle diyordu: "700 yıl yaşasam bir piyes yazmam. Nesine isterseniz bahse girerim." Bunları yazarken tiyatro sevgisini hesaba katmamıştır. Bu sırada Vanya Dayı büyük övgülere layık görülüyordu. Martı'nın ikinci sahnelenişinde kazandığı büyük başarı da Üç Kız Kardeş ve Vişne Bahçesi'ni yazmasını sağladı
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.