Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
7/10 puan verdi
Selam okur dostum! Ne diyeceğimi bilemediğim bir okumaydı. Nobel ödüllü yazar Gabriel Garcia Marquez`in 76 yaşında kaleme aldığı "Benim Hüzünlü Orospularım (bu kelimeyi kitapta bahsi geçen sıradan bir kelime olarak rahatlıkla yazacağım)” ismiyle tamamen örtüşen bir kitap. Yaşamı boyunca hiçbir kadınla bedelini ödemeden cinsel ilişkiye girmeyen ve cinselliğe hastalık derecesinde düşkün bir gazeteci romanın baş karakteri. Kitap boyunca maalesef Marquez`in anlamsız cinsellik yorumlarını ve orospularını okudum. Yazar sonlara doğru karakterin bu sapkınlığını " sözde haklı çıkaracak bir temel gerekçe" sundu bize ama hiç bir gerekçe daha kitabın başında iken 14 yaşındaki bakire kız seçimini hafifletmedi gözümde. 90. yaşında kendine yine para karşılığı bakire bir kız bulunmasını isteyen baş karaktere nedense 14 yaşında bir kız -bence tamamen bir çocuk- layık görüldü! Marquez 20 yaşında bir kız yaratsaydı ne olurdu? dedim kendi kendime. Neden 14 yaşında? Neden ben kitabı okurken çirkin 90 lık bir yaşlı ile 14 yaşında bir kız çocuğunu aynı yatakta düşünmek zorunda kaldım? Kitapta "alt metin" kavramına inemeyeceğim derecede mühim bir detaydı kızın yaşı! Ya da yaşlılığın hüznünü coşkuya çevirmek sadece orospuların yolundan mı geçiyor? Pek tabi yaş kavramının işlendiği etkili kitapları okuduk okuyacağız. Bunun yolunun buradan geçmesi acaba Marquez`in 76 yaşının verdiği bir zayıflık mı? Sizlere yaş kaç olursa olsun "Aşk"ın kapınızı her an çalabileceğini ve bu durumda da geçmişinizi dolduran 90 yıllık bir yaşantı olmuş olsa da alışkanlıklardan vazgeçecek ve yapmam dediklerinizi yapacağınızı söylüyor kitap. Aslında kitabı okurken Cicero`nun “Yaşlılık Üzerine” isimli eserine bir atıf var ve zannediyorum o kitabı okumam gerekecek. Çünkü Benim Hüzünlü Orospularım'ın aksine Cicero kitabında yaşlılığı övmüş. Marquez cinsellik ve ölüm temasını sürekli diri tuttuğundan okuru da kitaba bağlamayı başarmış. “Ne yaparsan yap bu yıl ya da yüz yıl içerisinde bir gün sonsuza dek öleceksin.”(sayfa 88) Baş karakterin gazetede yazar olması ile o dönemin siyasi durumuna da ara ara yer vermiş. “ ...siyasî değişiklikler ve dünyanın yozlaşması sonucu yönetimdeki hiç kimse artık sanatı ve edebiyatı düşünmez olmuştu.”(sayfa 85) Kitabı okurken aklıma Thomas Mann`ın tartışmalı kitabı "Venedik `te Ölüm" geldi. Sözde o kitapta da aykırı bir konu işlenmişti ama yazarın detaylardaki o ince sınırı koruması beni hayran bırakmıştı kendine. Bu kitapta ise saçma sapan bir şeyler vardı. Sona doğru geçmişe gidip bir nedene bağlamış olması bu kötü okuma hissini yok etmedi. “...o zamanlar en pahalı olan kadınların iki katı kadar para ödemek istedim kıza, ama tek kuruş bile kabul etmedi, bunun üzerine, hep çamaşır yıkarken ve her seferinde arkadan olmak üzere ayda bir defadan hesaplayarak maaşını arttırmak zorunda kaldım.”(sayfa 18) Bu üçüncü Marquez okumamdı ve son olarak “Yüzyıllık Yalnızlık” ı okuyup bu defteri kapatacağım - ki sanırım yazardan okumam gereken ilk kitap oydu. Okuyun demeyeceğim fakat meraktan okuma ihtimaliniz de yüksek bunu biliyorum.
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201920,9bin okunma
·
24 görüntüleme
Semire Fakih okurunun profil resmi
Yıllar önce okuduğumda sizinkine benzer tepki vermiştim. “Yüzyıllık Yalnızlık”ı yazan bir adamdan beklemediğim bir kitaptı.
Fatma Acar okurunun profil resmi
Sanırım genelimiz meraktan okuduk
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.