Ben muhteşem bir kitap okudum. Mine Söğüt 'ün masalsı anlatımına hayranım zaten. Şahbaz, neyin iyi neyin kötü, neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyleyen değil, sorgulatan bir kahraman. 12 Eylül öncesi ve sonrasının şiddeti, politik ve ideolojik gruplaşmalar, ensest, cinayetler... Tüm bunlarla ilgili çok çok etkileyici bir metindi. Kitabın sonunda 1979 yılında yaşanan olayların ay ay bir listesi bulunuyor. Okuduğunuz olayların gerçekte yaşanmış olması çok daha başka etkiliyor okuyucuyu.
Şahbaz bir metafor mu, Şahbaz kim, kin mi ölüm mü? Bu soru okuyucuya bırakılsa da, Şahbaz kendi için şöyle der: "Benim kaderi yönlendirdiğime inananlar da yok değil. Evet, belki bazılarının aklına girdiğim doğrudur. Görmediklerini gösterdiğim, istemediklerini istettiğim, akıllarını çeldiğim söylenebilir. Ama onların bana kanması da bir kader sayılmaz mı?”