Elime geçtikçe özellikle 2.Dünya Savaşına ait roman, anı, o dönemi içinde barındıran biyografi kısaca ne bulursam okumaya çalışıyorum. Bu arayışlarımın içinde denk geldi bana Sıcak Karlar... Özellikle bu denk gelme de epey büyük bir payı olan

Ebru Ince 'ye tekrardan teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Yazarımız Yuri Bondarev Sovyet ordusunda topçu birliğinde görevini yaptıktan ve bu ölümcül savaştan sağ çıkmayı başardıktan sonra anılarını romanlaştırarak karşımıza Sıcak Karlar ile çıkmış. (Bunun yanında yazarın Kıyı ve Son Yaylım Ateşi kitaplarını da belirtmeden geçemeyeceğim.) Savaş anını bu kadar güzel bir biçimde anlatan roman ile karşılaşmak bana göre çok kolay değil, içindeki gerçeklik ve yaşanmışlık buram buram kendini gösteriyor, hissettiriyor. Nazilerin Stalingrad'taki kuşatmayı kırma çabası buna karşın Sovyetlerin elindeki sınırlı imkanlarla bu hattı tutma çabası ve daha pek çok şey satırlarda öyle hayat bulmuş ki... Ayrıca ideolojilerin insan doğasına saldırışı ve tutsak edişi, sıradan hayatların küçük hayallerine kavuşamadan yitip gidişi çok derin bir biçimde ilmik ilmik işlenmiş. En büyük sıkıntı kitabın yeni bir baskısının olmayışı. Son olarak Yar Yayınlarından basılmış olması ve şu an da herhangi bir basımının da bulunmaması bu güzel romana erişimi epey zorlaştırıyor. Hasbelkader karşınıza çıkarsa kesinlikle kütüphanenize dahil edin! :) Sevgiyle ve kitapla kalın...