Müjdat, yanımdan ayrılmayan bir çocuktu. Babası arkadaşımdı. Kabiliyetli, cin gibi, büyümüş de küçülmüştü sanki. Giyinmeme yardım eder, bir dediğimi iki etmez, bir şey söyleyeceğim diye ağzımın içine bakardı.
İşte o Müjdat, 27 yıl sonra da, en zor zamanlarımda yanımda olacak, jübilemi yapacak ve filmlerinde rol vermek için bazı prodüktörleri ikna edecek ve hiç değişmeyecekti. İşte koca sinemadan kalan, kötü günlerimin tek sadık dostu... Tek adam...