Gönderi

Tortu Sağanağı / Sığınağı
Şehir, evlerin kustuğu insanlarla birlikte rutin bestesini icra ediyordu. İnsanlar bu bestenin nağmelerindendi, diğer seslerle birlikte. Araba kornaları, egzoz sesleri, sirenler, müzik gürültüleri, kahkaha ve çığlıklar ve diğer ara sesler… Yine böyle bir zamandı. Yolu adımlıyordu. Duyduğu yoğun gürültü O’na hiç dinmeyecek bir fırtınadaymış gibi geliyordu. Sanki kıyısı görünmeyen bir suda yüzme hissi… İnsanlarsa hiç umursamaz bir tavırda yürüyorlardı sağında solunda önünde arkasında. Bazılarının acelesi vardı, bazılarıysa kendi aralarında güle-eğlene, bağıra-çağıra ilerliyorlardı. -Efendim biliyor musunuz 10 Nisan’da Olay Ufku Teleskopu Projesi’yle bir araştırma grubu canlı yayında kara deliklerle alakalı önemli açıklamalar yapacaklarmış. İlk kez bir kara deliğin fotoğrafının yayınlanacağının tahmininde bulunuluyor... Az gerisinde yürüyenlerden işittikleriydi bunlar. İnanası gelmedi, hiç gerçekçi diyaloglar değil. “Ya bırak Allah’ını seversen ya” dedi. Adımlarını sıklaştırdı. Öndekileri işitti bu kez. -Hacı bu doların ateşi n’olacak ya? 10-12 lirayı görecek diyolar. Yatırımcıyı çekmek için küçük bi çıktı-indi yapacaklarmış, haberin var mı durumlardan?... Bu daha makul geldi. Ama artık sıkıldı gün boyu duyduğu bu muhabbetlerden, adımlarını daha hızlandırıp onları da geçti. Böylesi daha iyi oldu, şimdi kimseyi anlayacak kadar duymuyordu. Az ilerde lambaları fazlasıyla aydınlatılmış, ışıkları kaldırımlara taşan bir dükkân dikkatini çekti. Camda büyük puntolarla “Dev Kampanya – 3 AL 2 ÖDE” yazıyordu. Kendi kendine mırıldandı; ”Dur bi hele. Daha geçen gün aldıklarım bitmedi, koyduk kenara öylece duruyorlar.” Tam o esnada yakınlarında yavaş giden bir arabanın (-Araba marka adı verebiliyor muyuz, reklama giriyor mu? -Sen devam et biz o kısmı montajla atarız. -Peki) teybinden gelen yüksek sesli müziği işitti. “Çok az yaşanırmış böylesi aşklar / Unuttum diyorken yeniden başlar / Süzülürken birden gözümden yaşlar / Dün gece aklımda yine sen vardın” Kim bilir ne derdi var? Baksana ağır makamda yola yoldaş olmuş. -Şadan abiiii Tüh be yine yakalandık. -N'aber Halil? -İyidir abi, epeydir göremiyoruz seni, pek lokale uğradığın yok, hayırdır, iyisin inşallah? -İyi, iyi n’olsun be oğlum. Aynı işte yaşamaya, yaşlanmaya devam ediyoruz. İş-güç bir şekilde sürüyor kavgamız. Yorgun oluyorum bu sıra pek çıkmıyorum dışarı. -Abi geçen akşam Sadık seni Boztepe yolunda görmüş. Hay ben o Sadık’ın… - Bazen nefes almaya atıyorum işte kendimi dışarı, odur. -Sen iyi ol da abi yine uğrarsın mühim değil. Ama çok da özletme kendini. Arkadaşlarla bol bol kulağını çınlatıyoruz. Senin muhabbetin başka oluyor. -Eyvallah, eksik olmayın, uğrarım bir ara. Uzaklaşırken biraz mahcup “hay Allah!” dedi, “Doğrusunu söylesene be arkadaş, ayıp oldu çocuğa da” -Anlar mıydı ki acaba? “Ya boş ver abi, o hepimizde oluyor” deseydi? -Böyle daha mı iyi oldu sanki? Dostlarını ihmal eden yalancı durumuna düştün. -Düştüysem düştüm ne yapalım, artık oldu bi kere. Galiba Serap’ın dediği gibi insanları ihmal ediyorum. -Ben demiştim. -Off yine başlama Serap. Bir filmde görmüştüm, bu cümleyle cinayet işliyorlardı. -Hah sen anca dalga geç. -Ne yapayım hayat ciddiye alınmayacak kadar gerçek. Hem böyle zaman daha çabuk geçiyor. -Bak hâlâ devam ediyor. -İyi be tamam, varken aklımı delerdin, serapken yine görevini layıkıyla yerine getiriyorsun. -Tamam Şadan Efendi, zaten biz seninle hiç aynı evin terliği olamadık. -Terlik mi? Hiç öyle düşünmemiştim bak. -Zaten sen bir tek kendine ciddi oldun, bize gelince hep dalga dümen. Ben gidiyorum, ne halin varsa gör. -Bu kaçıncı oldu Serap… Kafasını diğer yana çevirdi hayıflanarak -Böyle giderse kafayı yemen yakındır Şadan Efendi. Söylene söylene ilerlerken bir başka arabadan gelen radyo sesini işitti; “İyi geceler gönül dostları. Ben buradaysam siz de oradasınız demektir. Siz varsanız ben de varım demektir. Bu da en azından önemli bir sorunu çözüyor. Hâlâ vakit var, birbirimize mukayyet olalım.” Bu Yalnız Kaptan’ın programı… Hem de yeni başlıyor. Demek ki saat 11 olmuş vay anasını, iki saattir yürüyor muyum ben şimdi? Zaman ne ara geçti bu kadar? -Hangi zaman? Arabaya gidip sorsan bir şeyin geçtiği yok. Sen onu gel bir de şimdi ağrı hissetmeye başladığım ayaklarıma sor. -Ayağın bilinci olur mu be? -Demek ki yorulduğunu bildirecek kadar varmış. Off yine evi sırtında kaplumbağa gibi yorgun ve ağır hissediyorum kendimi, beynim sürekli başımda. -Sen yine iyisin evi Nepal'de kalmış Slovakyalı salyangoz varmış. -Ulan sen benden de deli çıktın ha, bi sus tamam. Sonunda evleri, dükkânları bitirip gürültünün uzaklaştığı bir zamanda Boztepe’ye geldi. Burası mı sakindi, vakit mi sükûnete dahildi yoksa bu Şadan’ın yaşadığı sakin bir ‘süre’ miydi? orası bilinemedi. -N’aber Gece? Gece kafasını hafif çevirip tek kaşını kaldırarak baktı, umursamayıp önüne döndü. Paslı tenekenin içindeki alevi harlamakla meşguldü o an. -Yine bu geldi diyorsundur belki de içinden. Gerçi ben senin hiç konuştuğunu duymadım ya… Ne yapayım be oğlum? Eve sığamıyorum, kendimi dışarı atıyorum, bi bakıyorum yol beni buraya getirmiş. Aslına bakarsan iyi ki de öyle oluyor. Yoksa az daha devam etsem kafayı yeme ihtimalim yüksek. Gürültüden bıktım. Dışarıdaki konuşulanlardan, içerideki konuşulanlardan… Hem sen ne güzel konuşmuyorsun bak. Millet sana boşa Gece dememiş. Sakinsin ve karanlık… Dinliyorsun ama tek kaşın yukarıda bakıyorsun. Sükûnettesin ama tekinsiz… Gece yine döndü baktı tek kaş yukarıda, sonra tekrar önüne odaklandı. -Tamam, tamam az şurada durayım, dinleneyim giderim merak etme. Uzun bir süre sükûnete dahil oldu, aslında kendini daha çok dinledi. “ ’Seni düşünmek bana güç verecek’ diyeceği bir şeyi olmalı insanın hayatta” diye mırıldandı çok sonra. Kalkıp yola koyuldu. Birazdan gün doğacak…
··
100 görüntüleme
Resul Bulama okurunun profil resmi
Ne güzel bir bitiştir bu... "Seni düşünmek bana güç verecek" diyeceği bir şeyi olmalı insanın hayatta...
Emin K. okurunun profil resmi
Orada Süngü'ye selam da var.
Mehmet'i Sakatlayan Serçe Parmağı
Mehmet'i Sakatlayan Serçe Parmağı
kitabının en sevdiğim cümlesiydi "Seni hatırımda tutmak bana güç verecek" :)
2 sonraki yanıtı göster
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık, güzel bir öykü olmuş, biz de yürüdük kahramanla geceye doğru sıkılmadan. Göndermeler uzak kaldı bana gerçi okumadığımdan fazla:) Teşekkürler katkınız için etkinliğe
Emin K. okurunun profil resmi
İlk kez deniyorum öyküyü. Aklıma takıldı bu kurgu, sonra ben onun peşine takıldım, böyle bir sonuç meydana geldi :) Göndermelere uzak kalmanız önemli değil, okuyabilerek beğenmiş olmanız güzel. Ben teşekkür ediyorum, böyle bir deneme yapmama neden olduğunuz için :)
Althenor okurunun profil resmi
Evi Nepal'de kalmış Slovakyalı salyangoza da selam olsun. Çok hoş bir yazı olmuş, kaleminize sağlık.
Emin K. okurunun profil resmi
Olsun... Zaten öykü içi selam dolu :) Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
Hatice okurunun profil resmi
Harikaydı.. Tek kaş yukarıda okudum :)) Bu Gece bence yazılmalı daha eksik bırakmışsınız Şadan efendi :) ve Serap kısmı çok hoştu :))
Emin K. okurunun profil resmi
Daha yazılır elbet, Gece üzerinden daha çok şey söylenebilirdi. O da tek kaşı yukarıda bakarak cevap verirdi bize, her gece olduğu gibi :)) Çok uzayacak diye kestim açıkcası, bu hali 1.5 sayfaydı. Keyif alarak okuyup beğenmiş olmanıza sevindim, teşekkürler, zaman ayırıp okuduğunuz için :))
K. okurunun profil resmi
Okuyanlar hemfikir, Gece ile sohbet daha uzun olabilirdi. Çok keyifliydi. :) Ayrıca "...seninle hiç aynı evin terliği olamadık." cümlesi de çok gülümsetti. :) Kaleminize sağlık.
Emin K. okurunun profil resmi
Evet, galiba öyle. Öykünün uzama durumunu dikkate almayıp az daha sürdürülebilirmişim sanırım. Herkes hemfikirse o şeyin doğruluk ihtimali artıyor, ee bir de okur haklılığı mevzusu var :) Terlik meselesi de yazıyorken o anda aklıma gelen şeydi, gülerek yazdım. Yazarken ben keyif aldım, okuyanlar da bu keyfe ortak oldularsa bu güzel bir paylaşımdır :) Teşekkürler, vakit ayırıp okuduğunuz, değerlendirdiğiniz için.
3 sonraki yanıtı göster
Eylül Türk okurunun profil resmi
Okuru o adımları atıyormuş gibi içine çeken, çok keyifli bir hikayeydi Emin Bey, son kısımda gece ile sohbet biraz daha sürse çok güzel olurdu. :)yüreğiniz varolsun.
Emin K. okurunun profil resmi
Gerek yürüyüş gerekse de Gece ile sohbet uzatılabilirdi tabi, ancak uzun bir hikâye olacaktı. O yüzden tadında bıraktım :) Teşekkürler Eylül Hanım, beğenmenize sevindim, eksik olmayın.
Gökçe okurunun profil resmi
"Seni hatrımda tutmak bana güç verecek" cümlesini hatırlamak hikayenin sonunda o kadar iyi geldi ki sorma, tamam biraz hatırlamak için çaba sarf etmiş olabilirim ama çok az :) Ve hikaye çok sevdiğim bir yazarın bir öyküsünü okuyorum gibi sıcaktı, tam olarak bu yüzden her zaman yazmayı sürdürmeni isterim :)
Emin K. okurunun profil resmi
Teşekkürler, hatırlatmak güç verdi desene :) Önümüzdeki günler ne getirir, bilinmez. Öykü yazmak da 2 gün öncesine kadar aklımda yoktu ama birden oldu, belki devamı da gelir, göreceğiz.
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.