Sistemin isminin hiçbir önemi yok, kitap aslında "insanı" eleştiriyor. Teknik olarak belki de sembolik anlatımın zirvesidir, tamamen kurgu gibi görünen hikaye, hayali karakterler ile çok çok başarılı bir şekilde tam bir siyasal eleştiri manifestosuna dönüşüyor. Sanki hikayeyi insanlık tarihinin hangi dönemine koyarsanız koyun, hangi sisteme yakıştırırsanız yakıştırın iğreti durmayacak gibi. Sosyalizm, kapitalizm, totalitarizm....vs...hiçbir anlamı yok, anladım ki tüm rejimler en nihayetinde insanın açgözlülüğüne ve acımasızlığına yenik düşmeye mahkumdur.