Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Kendimi kendi türümden umarsızca kopmuş, bilinmedik bir dünyada yabancı bir hayvan gibi hissediyordum." Bilim kurgu daha da ötesi bir distopya Zaman Makinesi. 1895 yılında H. G. Wells tarafından yazılan eserde kendi icat ettiği bir zaman makinesi ile 802.701 yılına giden bir zaman yolcusunun başından geçen olaylar anlatılmakta. Bilim kurgu eserlerinin öncüsü olarak kabul edilen Zaman Makinesi gelecek yüz yıllara dair barındırdığı umutsuzluklar sebebiyle de biraz distopik bir hikâye. Birçok insanın hayalidir belki de bir zaman makinesi, geçmişe ve geleceğe yolculuklar yapmak. İnsan bilmediği şeyi merak eder, insan bilmediğini sorgular, bilinmeyene dair hayaller kurar. Zamanda ne ile karşılaşacağımızı bilmememize rağmen, geri dönememe ihtimalimiz olmasına rağmen yine de bir zaman makinesi olsa da bize yolculuklar yaptırsa diyoruz. Göreceklerimiz bizi memnun etmese de hiç geri dönemeyeceğimiz ihtimali aklımızın bir köşesinde olsa da yine de bunu istemekten geri durmuyoruz. Zaman Gezgini de geri durmadı ve bir zaman makinesi icat etti. Onu çalıştırırken heyecanlandı, zamanda geriye gittiğini fark ettiğinde küçük dilini yutacaktı. Sonra daha büyük bir sıçrama yapmak istedi ve 802.701 yılına gidiverdi. Orada ne ile mi karşılaştı? İnsanlığın güz mevsimiyle… Sekiz yüz iki bin yılı insanlarının bilgide, sanatta, her şeyde kendi zamanından inanılmaz ölçüde ileri olacağını düşünen yazar bir anda birkaç kelime dışında konuşma yetisini kaybetmiş, barışçıl, ipek tenli, sevimli Eloi’lar ile karşılaşır bir süre sonra da kötücül, savaşçıl, karanlık Morlock’lar ile karşılaşır. İyi ve kötünün farklılığı, gece ve gündüzün, yoksul ve varsılın farklılığı gibidirler. Nihayet Dergi’de Beyza Karakaya’nın Barbie bebeklerin dünyayı ele geçirmesi ya da ele geçirecek olması ile ilgili bir yazısını okumuştum, kitabın adının da geçtiği bu makaleyi okuduktan sonra karar verdim kitabı okumaya. Her zaman bakımlı, zayıf, güzel kadın imajı yaratan bu tuhaf oyuncakların dünyada bunca yaygınlaşarak çocuk zihinlerinde kalıplaşmış ideal kadın imajı oluşturması sizi de geleceğe dair umutsuzluğa sürüklüyor mu? Güzel olduğu zannedilen bir görüntü uğruna kaburgalarını aldırmak, sosyal medyada mutlu pozlarını paylaşıp “her daim mutluyum” imajı oluşturmak, makyaj yapmadığında kendini “çok çirkin” hissetmek… belki de bu ve benzer durumları oluşturan düşüncelerin temeli çocukluğumuzun Barbie bebekleri ile atıldı. Bir yanda ise muhtelif bilgisayar oyunları ile küçücük, gencecik fidanları yok eden, intihara sürükleyen kötülüğün simgesi, şeytanın dünyadaki yansımaları var… Yorumun başında bunun için kitabın bir distopya olduğundan bahsettim, dünyamız, bu gurbet tarlası Eloi’lar ile Morlock’lara mı kalacak? Güzel yetiştirelim gelecek nesilleri, en azından düşünmeyi unutmasınlar. Not: Kitabın çevirisi muazzam, bunu yazmadan geçemeyeceğim. Sanki kendi ana dilimizde yazılmış hissi veren bu güzel çeviri için çevirmen Celal Üster'e teşekkürü borç bilirim.
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,8bin okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.