Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kafes
Bulunduğum kafesin içinden yazıyorum. Aslında çıkabilirim, kavuşabilirim özgürlüğe ama alışmışım esarete bir kere. Gökyüzü burdan çok güzel gözüküyor,hep mavi. Üstelik bulutlar da  bembeyaz. İnsanlar buradan bakınca çok masum... Kötülükleri gözükmüyor ve hep güler yüzlüler. Hayvanlar aç değil ve zehirlenmiyorlar. İnsanlar evlerinde yemek pişirirken,bir kapta onlara ayırıyorlar. Ve elbette ki çocuklar... Onlar herşeyden ve herkesten masumlar. Hepsinin yaşantıları aynı, biri yerken biri bakmıyor.        Ne olur du kafesin içinden gözüktüğü gibi olsaydı dünya? Aşklar hep sadık, çocuklar hep güleç ve insanlar hep iyi olsaydı? "Düzen bu!" diyenlere cevap vermek istiyorum... Düzen ne? Düzen bu mu? Sen evinde uyurken dışarıda hayatları kaybolan insanlar mı? Sen gülerken odanın en köşesine sıyrılıp ya da çıkmaz sokaklarda ağlayan çocuklar ve susmayı öğrenen insanlar mı? Düzen bu mu gerçekten? Susma insanoğlu! O çocuk sendin unutma! Köşelerde çaresizce susmak zorunda olan sendin hatırla! Susma!      Ne mi yapmalı? Tutmalı bir çocuğun elinden, çocuk olmalı. Ne yaşarsan yaşa, salıncakta sallanmalı ama öyle laf olsun diye değil? En yükseğe çıktığın zaman yüreğin ağzına gelmeli,böyle gökyüzü yüzüne değmişcesine coşmalı. Ben böyle bir dünya hayal ettim... Nereden mi biliyorum bunları? Bu kafese girmeden önce aranızdan biriydim.                                                                                                           MERYEM ŞİŞMAN TAŞDEMİR edebiyatffakultesi.blogspot.com/2019/04/kafes.html
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.